evrimle hiç bir alakası olmayan bir yaratılış harikasıdır.
tek bir sinirin hasarı bile kişiyi konuşamaz, duyamaz, göremez duruma getirebilmektedir.
buna rağmen doğduğumuz günden beri kusursuz olarak çalışmaktadır.
dur abi ben bugün sıkıldı işimi yapmayacağım hatırlatmayacağım sana nasıl konuşman gerektiğini, hatırlatmayacağım sana nasıl yürümen, yemek yemen gerektiğini, hatırlatmayacağım sana anneni babanı dememektedir.
Hayvan anatomisinde beyin, veya ensefalon (yunanca), merkezi sinir sisteminin yönetim merkezidir. Birçok hayvanda beyin, kafanın içinde, birincil duyu organlarının ve ağzın yakınında yerleşmiştir. Tüm omurgalılarda beyin olduğu gibi, omurgasızlarda da merkezileşmiş bir beyin veya birbirinden bağımsız ganglionlar topluluğu vardır. Beyin, şaşırtıcı derecede karmaşık ve komplike olabilir. Örneğin insan beyni 100 milyar'dan fazla nöron içerir ve bu nöronların her biri, kendi gibi 10.000 tanesiyle bağ yapar.
yüzde 10 unu kullanabildiğimiz söylenen organ.fakat bu yanlış bir önermedir. harvard tıp okulu nda görevli nörobiyoloji profesörü dr.bruce bean bunu şöyle açıklamış : " beynimizin sadece yüzde 10 unu kullandığımız yanlış. beynimizin tümünü kullanıyoruz. bunun büyük bölümünün bilincinde değiliz. söz gelimi , bir topu yakalamak ya da merdivenden inmek beyninizin büyük hesaplamalar yapmasını gerektirir, bir robotu bunu yapması için programlamaya kalktığınızda bunu fark edersiniz."
erkek beyni olarak nitelendirilen ibrenin her zaman en fahişesini gösterdiği gerçeği yapılan gözlemlerle sabittir. evlilik mevzu bahis olunca işler değişir o ayrı.
bazi kadinlarin bildiginin aksine erkegin kafatasinin icindedir ki kadin dirdirindan daha az etkilensin; kafatasi bu noktada yardimci oluyor babinda.
ha bir de erkekte kasikta olduguna dair rivayet duyanlar da cikabilir. yazik lan onlara, direkt erkek kasigiyla tanismamislar, rivayetleriyle idare ediyorlar.
