beynimiz sağ ve sol olmak üzere iki yarı küre halindedir. kadınlar beynin sağ yarım küresini daha çok kullanırken, erkekler sol yarım küresini daha çok kullanmaktadırlar.
Zihin bir yığın alışkanlık, anı ve fikir koleksiyonu değildir. Zihin psikolojik olay da değildir. Zihin ince enerjisel alandır ve sınırsız potansiyellere sahiptir. Tecrübeleriniz, anılarınız, düşünceleriniz, duygularınız, tepkileriniz, hayalleriniz, arzularınız bu alana yerleşmektedir. Her gereksiz anı, düşünce ve istek bu alanı kirletmekte ve enerji kaybettirmektedir. Zihinsel alan temizlendikçe enerjimiz artmaktadır.
Yoga sayesinde istek ve kaprislerin köleliğinden kurtulup zihninizin efendisi olacaksınız. Genelde zihin insanı yönetir ve ne yapacağını söyler. Bazen zihin insanı hiç istemediği şeyleri yapmaya zorlar. Sonra da insan pişmanlık duyar. Buna izin vermemelisiniz. Kendinizin ve zihninizin efendisi olmalısınız. Zihin size değil siz zihne ne yapacağını söylemelisiniz. Bu sırada zihin bastırılmamalı, küçümsenmemeli ve ayıplanmamalıdır. Çünkü zihin büyük güce sahip olan enerji alanıdır. Bu alanı doğru kullanmayı öğrenmelisiniz. Evriminizin doğal ve doğru biçimde devam etmesi için zihin ehlileştirilmelidir.
nbeyin e göre evrendeki bilinen en karmaşık şeymiş. isimleri hatırlayamıyorum hatta geçenlerde uludağ dalarmış. gerçekten alana kendilerini adamış iki bilim insanı. tebrik ediyorum. daha çok bilgi için http://www.nbeyin.com
*beynin sadece yüzde 10'unu kullanırız: bu efsane 1930'lu yıllarda ortaya atıldı. cerahi uygulamalar sırasında beynin elektrotlarla incelenmesi sonrasında büyük bir bölümünün 'sessiz' olduğu görüldü. ancak modern beyin taramaları, beynin her alanının etkinliğini kanıtladı.
*beynin sol tarafı mantısal, sağ tarafı yaratıcıdır: beynin işleyişi yanal olduğu için , bu ifadenin doğruluk payı var. sol yarımküre, ayrıntılara odaklanma ve sonuçlandırmada iyiyken ; sağ yarımküre daha geniş ve bağlamsal bakış açısıyla işliyor. ancak düşünme sırasında etkinlik paylaşılıyor.
*tüm insan beyinleri aynı yapıya ve özelliklere sahiptir: gerçekte beyin, çeşitli alanlarda benzerlik göstersede; yüz ya da parmak izi gibi bireysel. dil merkezi ya da diğer kritik bölgeler, boyut ve konum açısından farklı oluşabiliyor. örneğin bir hastanın görme kortesi diğerine oranla üç kat büyük olabiliyor.
*sinir bağlantıları kullanmadıkça azalma gösterir: bebeklerin ilk yıllarda ihtiyacı olandan çok daha fazla sinirsel bağlantı üretmeleri bu görüşü doğurdu. fikir, yoğun uyarımların ek bağlantılara yol açacağı mantığı üzerine kurulmuştu. varolan bağlantıların azalması, daha etkin beyin yollarının ouşmasında gerekli aşamalardan biri. * :)
En donanımlı laboratuvardır. Deneyleyip gözlemleyemediğin şeyleri bile beyin yoluyla rasyonel bir şekilde bir çok farklı açıdan inceler ve sonucunu çıkarırsın. Çoğunlukla hayatının zehir olmaması için otomatik pilot halinde seni en uygun hareketler ile idare eder ve gerektiğinde kontrolü manuel moda alarak devam edersin. Bir et parçası gibi ama kimsenin daha çözemediği sırlar barındırıyor, Sanat eseri.
gözümüzün göremediği türde mikrodalga düzeyinde ışınım yapan organdır. Yani her an dışarıya veri göndermekte ve dışarıdan gelen verileri değerlendirmektedir.
