insan beyninin yapısı, embriyonik gelişimle başlar ve üç ana bölümden oluşur: beyin sapı (temel yaşam fonksiyonları), serebellum (denge ve koordinasyon) ve büyük beyin (düşünme ve öğrenme). Beyin, trilyonlarca nöron ve bunlar arasındaki bağlantılardan (sinapslar) oluşur. Ayrıca, nöronları destekleyen glial hücreler de bulunur. Beyin, duyusal bilgileri işler ve motor hareketleri koordine eder.
donanım tabanlı yapay zeka modelleriyle hemen hemen aynı matematiksel yapıları kullanan hesaplamalı ağların toplamı, bu toplam rastgele anlarda rastgele değerlerle ateşlendiği ve tüm beyni birbirine bağladığı için inanılmaz bilinçli varlıklar olduğumuzu zannediyormuşuz. aslında hepimiz, kafamızdaki bilgisayar ve hesaplamalı nöral ağların kölesiymişiz.
milyonlarca insanın, binlerce sene boyunca biriktirdiği toplam servet, tecrübe ve bilgiyi bireysel yetenek ve imkanlarımızla kıyaslamak gibi büyük bir gaflete yenik düştüğümüz için, en bilinçli anlarımızda bile kafamızdaki nöral ağların ürettiği tahminleri birebir yerine getirdiğimizi ve bu tahminler gerçek dünyayla örtüştüğünde elde ettiğimiz ödüllerin bize ait olmadığını fark edemiyoruz. en azından imanlı olanlarımız tüm bu işlerin arkasında takdiri ilahi olduğunu kabullenecek kadar alçakgönüllü.
Beyin, öz Türkçe bir sözcük olup düşünme(akletme) organıdır ve vücuttaki en önemli organdır. Beynin arapça karşılığı dimağdır. Sözde kutsal kitaplarda beynin fonksiyonu bilinmez ve beyinden bahsedilmez, onun yerine saçma sapan bir şekilde "düşünme organı kalptir" denir. Herhalde bu semavi dinler, beyni çiğnenmiş sakıza benzettikleri için mi ilgili metinlerde beyni es geçmişler? Beynin düşünme organı olduğu, taaa Antik Yunan'dan beri biliniyordu fakat düşünme organını beyin yerine kalp sanan semavi dinlerin yüzyıllar boyunca hegemonyası yüzünden beynin gerçek anlamda detaylı işlevi taaa 1700'lerde iyice keşfedilmeye başlandı. https://galeri.uludagsozluk.com/r/2412747/+