doktor önlüğü diye lanse edilse de üretim sırasında teknisyen ve kalitecilerin giydiği, fabrikadaki diğer işçilerden ayırt edilmelerini sağlayan önlüktür. cebinden mürekkep lekesini çıkaramadığım, beyazla lacivert ambiyansının zoraki çekiciliğini üzerinde barındıran iş giysisi.
erkek saçı gibi kesikti saçları
beni güldürürdü küfürlü lafları
bak ufaklık derdi
bu arka sokaklar bana dar
beni tanıyacak bir gün
şehrin öbür yanı
bana ufaklık dediğinde
kahrımdan ölüyordum
çünkü ben senin için
yalanlar söylüyordum
bana ufaklık dediğinde
kahrımdan ağlıyordum
çünkü ben senin için
kavgalar ediyordum
sen çocuktun ben çocuk
büyüyordu sıkı dostluk
sen hergün başkasıyla
benimkisi boşa umut
ya buradan gideceğim
ya aşkıdan öleceğim
korkuyorum yazık sana
kime emanet edeceğim
erkek saçlıı..
öğretmenlerin tebeşir tozundan giysilerini korumak amacıyla giydikleri önlük. ayrıca doktorların bu önlüklerde beyaz tercih etmesinin sebebi beyazın kiri hemen göstermesi ve böylece temiz ve sağlıklı bir ortamın sağlanmasıdır.
uludağ üniversitesi** tıp fakültesinden mezun olan üç gencin kurmuş oldukları müzik grubudur. en bilinen şarkıları gel son defa sarıl bana'dır. grup üyeleri: aşkın kaplan, ilhami yava ve göktuğ göktaş'tır. 9da 9 albümünün belki de en güzel slow parçasının sahibi gruptur.
alıştıktan sonra yokluğuna dayanılamayan üniforma, hatta zırh. beyaz olanına pek rastlanmaz, gri ile sarı arası bir zeminde mavi, kırmızı ve siyahın soyut bir kompozisyonunu içerir. 100 tane cebi olsa yüzü de dolar.
tıp fakültesi okumayan herkesin sanki tıp fakültesinde okurmuşçasına poz verip resim çekildiği kıyafettir. çeşitli türleri bulunur. bazı malları da dik yaka yaparlar. kendilerince yakışır bulurlar heralde.
insanın doktor hissetmesini sağlıyor şu meret. kıytırıktan bir üretim planlamasında, üstüm batmasın diye giydim; arkadaş giymez olaydım! direk o ruh haline büründüm.
nefter dememe ramak kaldı.
Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesinde kesişti yolları.
ilhami Yava şiir yazıyor, Göktuğ Göktaş ise gitarıyla besteler yapıyordu. Bir gün bu şiirleri besteleme kararı aldılar ve ilk kurdukları grubun, yani grup ÇiZGi 'nin ilk adımları böylece atılmış oldu.
Durmaksızın yeni şarkılar yapıp, arkadaşlarına verdiler ilk konserlerini. Ateş böcekleri isimli şarkı ilk hitleri olmuş, kısa zamanda hatırı sayılır bir hayran kitlesi oluşturmuşlardı. Fakülte yılları, üniversite konserleri ve bar programları ile geçti.
Grup üyeleri, doktor olduktan sonra, mecburi hizmet için doğuya gittiler, bolca beste ve deneyimle geri döndüler. Bu arada, bu iki idealist doktor, grubun ismini, mesleklerinin simgesi olan "BEYAZ ÖNLÜK" olarak değiştirdiler.
Yapılan onlarca besteden bir tanesi olan "son defa sarıl bana" raks müziğin dikkatini çekti ve bu şarkıyla 9da 9 isimli karma bir albümde yer aldılar. "Son defa sarıl bana" tüm Türkiye radyolarında çalınıp, müzik listelerinde üst sıralarda yer aldı. Ömer Faruk Sorak'ın çektiği klip, televizyon ve radyo programları, grubu tüm Türkiye'ye tanıttı.
Üç doktordan oluşan "Beyaz Önlük" grubu, içinde Feridun Düzağaç ve Fatih Erdemci gibi müzisyenlerin de yer aldığı"9'da 9" albümünde yer sesini duyurmuştur.
şarkısı olan "gel son defa saril bana" dinlenmelidir.
aşkın kaplan, ilhami yava, göktuğ göktaş adındaki bu üç arkadaşın uludağ ünüversitesi tıp fakültesi bölümünde okurken tanışmalarıyla başlayan çalışmaları 1987 yılında kurdukları grup çizgi'yle devam etti. bir süre ayrılık yaşayan bu gençler 1996 yılında bir araya gelip beyaz önlük adındaki grubu kurdular ve hepimizin bildiği gel son defa sarıl bana adlı o muhteşem ayrılık şarkısını yaptılar...
herkese renkli günler
giyenlerin kendini çok bi halt sandığı şey. ilk önce mini mini birlerin labaratuvar derslerinde bunu giymesiyle başlar herşey. tıp olsun olmasın ki olmaması daha bi komik oluyor, önlükleriyle kampüste ve bilimum yerlerde bu önlüğü giymek için çaba sarfederler. hey dostum sakin ol o sadece bu bi beyaz önlük ve onu sağlık bölümlerinde okuyan okumayan birsürü öğrenci giymekte. gerçekten ayrıcalıklı değilsin. bide öyle çekilin ben doktorum havaları. hayır bazılarınız tıp bile okumuyosunuz nedir bu özgüven. herneyse bu gençler sonra yıkanmış ütülenmiş önlüklerini giyinip arkasında yeşillik olan yerlerde, labaratuvarda iskeletin yanında ya da hastane izlenimi veren koridorlarda fotoğraf çekinip hiç vakit kaybetmeden profil resmi yaparlar. sonra yıllar geçer ve bunlar ne bileyim doktor ya da sağlık personeli falan olursa o önlükleri bi sınıf atlama simgesi olarak görürler. hastaya vebalı gibi yaklaşırlar ya da babasının hayrına bakıyomuş gibi bi hale bürünürler. nedir bu beyaz önlüğü ayrıcalıklı kılan bunların gözünde. bi mühendisin cetveli ya da bi maden işçisinin tulumu gibi bişe. bu kadar basit bi olay işte.abartmayın, gözünüzü seveyim kalkışmayın böyle işlere. çok gülüyoruz size ailecek.