bir gün okyanusta geminin biri batmış ve sadece kaptan kurtulmuş. o da bir kaç tahtaya tutunup kıyıya ulaşmış lakin adada sadece yamyamlar varmış. yamyamlar yaralı insana zarar vermedikleri için onu iyileştirmişler yaralarını sarmışlar kendilerinden biri yapmışlar resmen. derken gel zaman git zaman adada beyaz bebek doğumları çoğalmaya başlamış. tabi ada halkı adada tek beyaz olan kaptandan başkasından şüphe duymamış. ada reisi birgün çekmiş kaptanı kenara ve demiş ki "bak hocu, biz seni aldık besledik, yaralarını iyi ettik, ama sen n'aptın, karımızı kızımızı ayarttın, onlarla ilişkiye girdin, üstüne üstlük hamile bıraktın" tabi kaptan kendini de kurtaracak ya, cevap vermiş hemen "olur mu öle şey reis, asla yapmadım. mesela bak, şu inekler beyaz, danalar da beyaz, ama buzağılar simsiyah. demek ki bunlar olabilen şeylermiş."
reis bunları duyar duymaz derin bir nefes almış, teni sapsarı kesilmiş ve sonunda demiş ki "tamam hocu, ben beyaz çocukları araştırmıcam sen de siyah buzağıları"
yani bu hikayeden çıkarılacak sonuç, ıspanak demir deposudur...
bir şehir efsanesidir.. meğer kadının 7 göbek öncesi adamında bilmem kaç göbek öncesi zenciymiş de milyonda bir de olsa olabiliyormuş.. bence kesin hastanede hemşire karıştırdı durumuda toplayamadı bunu uydurdu..