rasim ozan kütahyalı'nın bahsettiği bir mevzu aynı zamanda son olarak da buna maruz kalan kişi kendisi. etiler'in göbeğinde klişe ulusalcı refleksine mağdur kalmış, arkadaşlarıyla bir yerde otururken.
şimdi zengin ulusalcı beyaz türk baskısından söz edebiliriz sanırım. kendini elit sayan bir tabakanın, sırf kendisinden başka şeyler düşünüyor ve savunuyor diye ağzından tükürükler çıkarak, seni bir köşede kıstırırım demesi, ergenekonun denen şeyin halkın arasında da olduğunu bizlere göstermekte. pardon halk dedik ama bunlar o sınıftan değil, kızarlar şimdi, biz elitistler diyelim en iyisi.
zeliha berksoy denen ihtiyarlamış düşünceler sahibi kişi ne demişti geçenlerde hatırlayalım; '' cahillerin oyuyla demokrasi olmaz''.
yani; bizim istediğimiz kişiler dışında kalanlar demokratik bir konjonktür oluşturmaz. evet. meali buydu. ittihat kafası. 30'lu yıllardan kalma ittihat kafası. tek parti chp zihniyeti. 46'daki şaibeli seçim dışında seçim kazanamamanın verdiği psikolojik rahatsızlık. halbuki cahiller yönetime katıldığı zaman ancak demokrasi olduğunu bilmesine rağmen. bu uğurda, fransız ihtilalinin çıktığını bilmesine rağmen.
ferhan şensoy ne demişti. ya diğer darbeler gereksizdi, asıl şimdi darbe zamanı. şimdi darbe zamanı. cahiller seçmiş bu hükümeti, darbenin tam sırası.
faşizmin beyaz türkü, beyaz islamcısı, beyaz boku olmaz faşizm faşizmdir. akp hükümeti etrafında pervane olan ve nemalanan muhafazakar kesimin yaptığı ayrımcılık ne kadarsa, etiler nişantaşındaki apotilik kokoş kesimin yaptığı da o kadardır. ikisi de iğrençtir. **
ozan isimli genç yazar arkadaşımızın belirttiği kavram. mış.
plebyen bir görünümünde ötesindeymiş bu davranış. yani bir "tarafın" adamı olmak demek bu kadar basit ve indirgenmiş olayları, karşı taraf haklı ve güçlü olmasına rağmen böle böbürlenerek yazmak ise ben şüphe ederim o yazan şahıstan. gururla "polisime, korumama sakin olmasını işaret ettim" yapma yaa. türk devrimlerinin sayesinde senin o yanında olan adam orada durdu. bu toprakları kurtarıp sana bu halkı aydınlat diye bıraktılar.
ülke hassas bir yapıdayken böle provokatif tavırlarla tepki çekmeyecektiniz değil mi. asıl sizler haksızlıktan yanasınız. misak-ı milli sınırları içerisinde barınıyorsanız bu sınırlara haksızlık etmeyeceksiniz. sizler bu ülkeyi kurtaracak "elit" kesim değilsiniz. sevr antlaşmasını tekrardan yalamak isteyelersiniz siz. pabuç bırakmaz size bu toprağın insanları. siz ne kadar yalarsanız yalayın o sevr i, bizler o kadar toprak atacağız üstüne.
rasim ozan kütahyalı'nın yazısında ilginç bir detay mevcuttur, kendisinin ve yanındakilerin kim olduğunu söyleyince mado'nun yöneticisinin nasıl değiştiği ve nasıl saygılı davrandığı ile ilgili. merak uyandırmaktadır, kimdir rasim ozan kütahyalı? bizden ne farkı vardır da sadece söyleyince bu kadar büyük bir değişim olmuştur yöneticide? yoksa bilmediğimiz bir grubun mu lideridir, içinde şiddet içeren kolları olan? yoksa rasim ozan kütahyalı bir aziz midir, bizim henüz farkedemediğimiz? kendi yazısında "benim adımı duyunca nasıl da değişti yönetici" demek nasıl bir egonun sonucudur? ben de korkmalı mıyım rasim ozan kütahyalı'dan? bu yazıyı yazarak ne farkı kalmıştır beyaz türk faşizmi yapanlardan, o da beyaz olmayan türkiyede yaşayan insan faşizmi yapmamış mıdır? başımızı hafifçe sola yatırarak bu konuda gündüz düşleri görmemiz ne kadar da güzel olur, düşünmüş de oluruz hem, başka insanları okuyup, başkalarından duyulan kulaktan dolma bilgilerle konuşmayız da belki o zaman, aklımıza takılanı okuyarak kendi düşüncelerimizi yaratırız. acaba ecevit'in kazandıkları seçim değil midir? acaba adnan menderes chp milletvekilliği yapmamış mıdır? acaba celal bayar'ın chp ile ilgisi nedir? acaba 12 mart 71 muhtırasını kim vermiştir? ya da sağcı liderlerden hangileri halkın arasından çıkmıştır, tansu çiller mi yoksa mesut yılmaz mı, adnan menderes mi yoksa necmettin erbakan mı, hangileri fakirdir de devlet bursuyla okumuştur? bir tek örneği süleyman demirel'dir, o da rasim ozan kütahyalı ile zıt düşüncelere sahiptir, gerçi bu ülkedeki sağcı liderlerin çoğunluğu rasim ozan kütahyalı gibi düşünmez zaten. o zaman bu insanlara oy verenler mi rasim ozan kütahyalı gibi düşünüyorlardı? buna kim inanır? ancak artık devran dönmüştür, rasim ozan kütahyalı bazı cemaat, aşiret ve gruplarla ilgili yazdığı övücü yazılar nedeniyle, % 90'ı kendi gibi düşünmeyen bir ülkede, kendi gibi düşünmeyen herkesi faşizan ilan edip, elde ettiği konumu kullanarak insanları ezdiğini saklamadan yazabilecek konuma gelmiştir. acaba faşizanca düşünen kimdir...
