her duygunun hemen belli etmesinin başta geldiği zararlardır.
şüphesiz en büyük zarar, kızarmaktır. bu zarar öyle bir zarardır ki, hoşlandığım kızla konuşmadan önce yüzüme pembe pudra sürmeyi düşündüm (yüzüm zaten kırmızı, senden dolayı olan bir şey değil babında). hatta yakmayı düşündüm.
bir diğer zarar, yüzdeki her pisliğin belli olmasıdır. mesela dişimizde yemek kalsa, kapalı tenlilerden daha çok belli olur. yüzümüzde gugumsu şeyler olsa (mukus, siğil, sivilce, yemek artığı) daha çabuk belli olur.
yazın cildin "mangalda domates" gibi görünmesi can yakar. Ayrıca her cinsin esmeri daha çok beğenilir. Bembeyaz tenlere kansız gözüyle bakılır. Ne kadar karşı çıksam da toplum yargılarına bu böyle.
güneşe koruyucu kremsiz çıkmazsın.
istediğin gibi bronzlaşmak aylar sürem ummalı bir çalışma sonucu gerçekleşir.
tüm bunlara rağmen erkekler esmer tenli bayanlardan daha çabuk sıkılıyorlarmış.*
kışlarda yanaklar al al olur da erkek olarak heidi'ye benzetilmek koyar. o nedenle kışları sakal kesilmez, iyice kanadalı ormancılar gibi ortada kalırsınız. ha bazı kızlar sizi daha çok sever, esmer kızlar özellikle.
benlerin boyut değiştirip cilt kanseri riski taşımasıdır, güneşten hemen etkilenmektir. bu yıl az kalsın malign melanom denen bir çeşit cilt kanserine yakalanıyordum ameliyat oldum. beyaz tenli olmayı kendime yakıştırırdım ama beyaz tenli olduğum için de bir yılımı kaybettim üniversite tercihleri güme gitti ve 1 yıl kaybettim hayatımdan. en büyük zararlarından biri de budur.
Bronzlaşmak yerine kırmızılaştığınız için güneşten kaçtığınızı anlamayan insanlar tarafından her yaz sezonu bitiminde hâlâ beyaz olduğunuzun, ne kadar beyaz olduğunuzun tekrarlanması. Lütfen beyaz tenli insanları rahat bırakın. Ne dert varsa onlarda kardeşim.
edit: Ciltteki güneş lekelerinin silinmesi konusunda beyaz tenliler esmerlerden daha şanslıymış. Hadi iyiyiz köfteler.
güneş kremlerine bir dünya para bayarsınız.
soğukta yüzünüz soyulur, pul pul olur.
güneşte güneş lekeleri çıkar.
evde oturup çikolata yeseniz 2 güne kalmaz sivilceniz kurbanlık dana denilebilecek ebatlara ulaşır.
