beyaz show'da ingilizce tercüme konusunda yardımcı olmaya çalışan kişidir. josh holloway'e karşı derin duygular besleyen ve heyecanından ''ooo yeaaaa, waauuu'' gibi efektler ile sürekli seyirciye dönerek kafa sallama durumu yaşayan genç ablamızdır. josh'ın gözlerinin içine bakarak etkilemeye çalışıyordu ama yemez josh kolay mı bee, garibim kız eridi bitti gözümüzün önünde vah vaahh.
iLk önce doğru dürüst ceviri yapamadı diye çok yüklenesim gelen, sonra yanında o ayaklı karizma öbeğinin olduğunu kendime hatırlatınca, erkek halimle hak verdiğim kızdır.
gayet isini duzgun yapmistir, not almadan sadece aklinda kalanlar da sawyer'in hislerine tercuman olabilmistir, zaten maksat anlami vermektir, illa ayni kelimeleri kullanmak gerekmemetedir. tek yaptigi hata sunu dedi bunu dedi,boyle diyor demesiydi,kulak tirmalayiciydi, simultane tercumelerde konusmaciymis gibi konusulmasi gerekmektedir.
Ayrica bre ucuzcular, tutamadiniz mi baska birini de yapimciyi cikariyorsunuz ?
josh holloweye tapmaktan, yanında heyecanlanmaktan ve ağız suları akıtmaktan çeviri yapamamış, muhtemelen kıt ingilizceli bayan. adamın söylediklerini çevirirken istanbul kelimesini bile neresinden uydurduğu belli olmayan garip bir aksanla söylemesi, sürekli gülmesi ve yeaa, aaa gibi garip sesler çıkarması sayesinde sawyerımızın ince esprilerini net yakalayamamamıza sebep olmuş kişi.
her programı sıkıcı, monoton hale getirebilen çeviri olayını çok ustaca aşmış, neredeyse çeviri yaptığını hiçkimseye hissettirmeden programın akışını sağlayabilmiş kanımca çok başarılı çakma çevirmen *. ama diyor ve buradan kendisine sesleniyorum ah be ablacım adama * bu kadar kitlenmeseydin de şu "in a dress" ayarını da bir çevirseydin ya.
(bkz: insanlık hali)
gayet eğlenceli, sempatik bir bayandır. klasik çevirmenler gibi sömelek sömelek durmamıştır. yapımcı olmanın verdiği bir rahatlıktan dolayı olsa da sanki konuklardan biriymişçesine muhabbete katılmıştır.
işini gayet iyi yapmış olan tercüman kızdır. yanında süper yakışıklı bir herif olcak bir de canlı yayında olcaksın sıkıysa sen yap. insan değil ingilizceyi türkçeyi ble unutur be!
beyaz josh halloway'e sawyer jack arasındaki farkı sorduğunda sawyer'a weekend jack'e keeper demiştir ki tercüman hanımızın bunu sawyer eğlenmelik, jack evlenmelik şeklinde çevirmesi beklenilmiştir.
hollowaye karşı hissetiği abazanza, azgınca duyguları dayanamayıp yetmiş milyonun * gözü önünde pavkıran, kusan, fışkırtan, adamın ağzından düşen salyaları bile yalamaya niyetli olduğunu zannettiğim kişidir.
tercüman olmayan yapımcı kişisi. sıkı bir lost* fanatiği olmasından dolayı josh'a tercümanlık yapmak istemiştir. istemiştir de yapabilmiş midir orası tartışılır.