beyaz olacağım diye yüzü pudraya bulamak eski adettir.
18. yüzyıl Avrupasında soyluların ten renklerini daha beyaz gösterebilmek amacıyla yüzlerine pudra ya da arsenik karışımlı beyaz kurşun sürmeleri.
ingiltere de ise, I. Elizabeth'in yüzünü beyaz kurşunla süslemesi(meşhur gençlik maskesi), mesela.
günümüzde ise; pudrayla beyazlanmanın modası çoktan geçti, şimdi moda esmer ten ve solaryum artık.
genetik olarak bünyemde kansızlık olduğu için şahsen ihtiyaç duymadığım bir aktivitedir.
ama böyle yapanlar da çoktur, sebebi de ergen filmi olan twilight'tır (doğru mu yazdım bilmiyorum filmi adını).
çok saçma bir eylem. geçen gün bir arkadaşım geldi. baktım, suratımı pudraya buluyor. ne yapıyorsun dedim? beyaz olacağım dedi. böyle beyinsizler de var sözlük.
bu modellerin bir de tam tersi vardır ki bronzluk manyaklığının son noktasıdır denilebilir. tenlerinden oldukça koyu bir fondöten, pudra, vb kullanırlar. ama sadece yüzlerine.. boyundan aşağısı kendi ten renkleridir. yani maskedir yüzlerindeki makyaj. sadece yüzün ön kısmını kaplayan. ideal makyaj tenin çok değil en fazla 1 ton koyusu ile ama yüz ve boyun (tabi yan bölge şakakları da unutmayalım) bölgesine güzelce uygulanandır. bir de lütfen nemlendiricinizi ihmal etmeyin kapatıcılar nemsiz yüzde kuru ve çatlamış ve mat görünüyor ki o da maske gibi görünme nedenlerinizden.
en güzel makyaj doğal duran, fazlalığı olmayan, sırıtmayan makyajdır.
gece hafif loş ışıkta gördüğünüzde "bu ne layn, az evvel izlediğim filmdeki zombiler mi bastı burayı" diye tepki verdirten, durum anlaşılınca "şulecim bugün çok güzelsin ama sen doğal halinle daha güzelsin" şeklinde kıvrılmaya çalışılıp bir yandan da mesaj verdirten makyajdır.