Türk sinema tarihi için mihenk taşı mahiyetinde olan filmlerden.
Mahsun kırmızıgül'ün ilk sinema filmi aynı zamanda. Huzur evinde yaşanan ve hasır altı edilen trajedileri gün yüzüne çıkarmak adına beyazperdeye aktarılan çok başarılı bir film.
duygulandirmistir. yalniz ileride ne olacağını surekli dogru tahmin edebiliyoruz, o kotu olmus. 99 depremini, sakaryayı gostermesi ayri bir sevdirmistir.
(bkz: sesimi duyan var mi?)
Ulan birde iyi film mukemmel film diyosunuz ya, lan dunya sineması nerelere gelmis siz hala duygu mesaj zırvalıyosunuz. Bizim ihtiyacimiz olan tum mesajları kemal sunal verdi bize zamaninda.
bu filmi dün televizyonda izledim. izlerken sıksık boğazım düğümlendi. film bitince neden 3 senedir bu filmi izlemediğimi sorguladım ama bi sonuca varamadım.
--spoiler--
''ben hergün binlere tokat yiyorum ilhan. senin attığın bir tokat ne ki?''
--spoiler--
beni bu denli duygulandırabilen bir repliğe sahip tek filmdir.
oyuncu kadrosu super, konu olarak vizyonda son bir kac senede izledigimiz bircok yerli ve yabanci filme gore daha iyidir.fakat bu kadar artiya ragmen zorlama olmus hissiyatindan kurtulamiyor film.Her sahnede bir mesaj vermeye calisilmis olmasi bayiyor insani.Ayrica mesaj icerikli sahnelerin sikligi kadar amatorce bir acik sozlulukle verilmeside can sikici.
çok güzel mesajları olan bir film. tek bir mesaj içinde gitmemesi avantajı.
içinde aşk var, çok güzel dostluklar var, insanlık var, insan sevgisi var. var da var.
filmi izlerken, insanın annesine babasına sarılası geliyor.
benim en çok sevdiğim sahne ise mahsun'un, köyüne geldiğinde, sanırım ki kendi çocuğuydu; elindeki tabancayı görür görmez elinden alıp dışarı fırlatması, karısına da bu çocuğa böyle şeyler vermeyin bir daha demesiydi. malum, huzurevindeki bir kadının oğlu mahsun'un silahını çalıp hırsızlık yapmış ve öldürülmüştü dükkandan çıkarken. güzel mesajları var, güzel film.