memleketimi görmek için izlediğim fakat artık daha fazla dayanamayacağım dizidir. geçen haftalardaki bir bölümünde büyük abi halil (altan erkekli) üniversitede dışarıdan ders vermektedir.halil derse başlar çocuklar aman hocam yavaş yazamıyoruz derler. halil de tane tane yazdırmaya başlar. sonra bakar çocukların hali kötü yırtın sayfaları der. çocuklar şaşkın ve itirazlarla kağıtları yırtar ve varan 1: çocuklardan biri der ki "ama hocam eski hocamız defterden not verirdi" burada registerlaterdan puahahaha efekti kopar. neyse bizim halil yök mök dinlemez bir ölü ozanlar derneğiambiansı oluşturur sınıfta. derken bu olay halilin başını yer ki bu da, varan 2dir veliler halili idareye şikayet etmiştir(herhalde veli toplantısında). burda da bir yarılma vakasıyla daha karşılaşır registerlater. tamam ülkedeki üniversiteler yerde ama bu kadar da yüklenilmez ki bir kuruma.
kimsenin bilmediği bir ipucu verecek olursam;
yeni bölümde mehmet günsur birkaç bölüm oynadıktan sonra öldürülüp diziden ayrılacaktır.bunun nedeni italyada yaşaması ve oradaki eşinden bir çocuğu olmasıdır..
ve ikinci bomba meryemcenin vurulan çocuklarının kız olanı ölüp erkek olanının yaşayacağıdır..
kaynak:beyaz gelinciğin yönetmen yardımcısı
meryemce ile mustafa'nın her fırsatta düzüştükleri dizi.bu mustafa'nında işi güçü yok sürekli evde oturmaktan kafayı yemiş bir halde bir ara atlara kafayı takmıştı,şimdide arabalarla ilgileniyor,bir insan bu kadar pasifize olmazki canım!kardeşleri şirket şirket diye ortalıkta böğürürken hiç yakışmıyor hemde...
günün pazartesi olduğunu unutan bi kimseyi tv' de olduğunu görünce mutlu eden hayırsever dizi. zavallı mustafa' yı harcadılar meryemce' ye kıydılar o ayrı. zaten onların başına bi gelecek vardı, son bölümde deniz suyuyla makarna yaptı diye mustafa meryemce' yi yere göğe sığdıramamıştı böyle bi vıcık vıcıklık vardı son zamanlarında. *
(bkz: kendini diziye kaptıran abuk izleyici)
sayesinde Adananın bilmediğimiz görmediğimiz yerlerini öğrendiğimiz ve insanların kafasındaki Adana imajını değiştirmekte büyük ölçüde faideli aile dizisi.
gerçi bir istanbul masalı,yanık koza,vb. entrika dolu aile dizilerinden şahsıma gına gelmiş olsada sırf Adana için katlanılabilir bir yapım.
''kimin eli kimin cebinde''ye dönen dizilerin son halkası olan, uzadıkça daha da sıkması muhtemel, aynı konunun etrafında, uzata uzata bitiremedikleri, ''bitirin de tadında kalsın'' denilen, buna rağmen içerisinde kıymetli oyuncuları barındıran dizi..
kahrım arttıkça seni daha da çok seviyorum
kaderde ölmek mi var gülmek mi gidiyorum
şüphe dolu kalbimde bir sızısın incecik
seviyorum demedin ömründe bir kerecik...
mehmet günsur'un neden ikinci sezonda yer almadığı belli olmuştur. çünkü bu sene dizide hiçbir halt olmadı. sadece seyirci oyalanıyor, zaman öldürülüyor. aynı kavgalar, aynı saçmalıklar ise hiç bitmiyor. hiçbir şeye yaramadığı yetmezmiş gibi canım santra programının başlamasının geceyarılarına sarkmasına sebep oluyor. benim asıl derdim bu belki de!
ömer-ceren aşkının artık bööğ getirdiği dizi. * her daim aynı kavgalar, bitmeyen entirikalar...
gülizar denen ailenin büyük gelininin foyası ortaya çıkmış bunu nasıl temizleyecektir merak edilmektedir.
halil karakteri başlarda kılıbık etliye sütlüye karışmayan bir tipken sonrasında gözlerini bir açtı pir açtı şimdi adam bile öldürtmüşlüğü vardır.
cerenin ise bir an önce girdiği triplerden çıkıp söz dinlemesini diliyoruz.
4 kardeşin kebapçıda konuştukları sahnede arka fondan gelen müziği hala aratan dizi. adana'nın sanıldığı kadar berbat bir yer olmadığını aslında çok gelişmiş bir kent olduğunu göstern dizi.
Gelincik cilgin askim, yanardagim gelincik.
Seviyorum demedin, omrunde bir kerecik.
suphe dolu kalbimde, bir sizisin incecik.
Seviyorum demedin, omrunde bir kerecik.
Bu nasil bilmecedir, aciklasan olmaz mi?
Daha mi kahrolayim ben? bunca cektigim az mi?
suphe dolu kalbimde, bir sizisin incecik.
Seviyorum demedin, omrunde bir kerecik.
kahrim arttikca, seni daha da cok seviyorum.
kaderde olmek mi var, gulmek mi? gidiyorum.
suphe dolu kalbimde, bir sizisin incecik.
seviyorum demedin, omrunde bir kerecik.
