Avrupai kız modelidir. beyaz atlı prens mükemmel erkek profili çizer kızın gözünde. ( ama nedense hep öküzler o beyaz atın üzerinde olur ve kızımız iş işten geçtikten sonra anlar ) parası varsa zaten o erkek prens değil kraldır adeta. avrupai demiştim çünkü bunlar batının masallarında vardır. bizim kültürümüzde -dede korkut gibi- kızlar beyaz atlı prensin kendilerini bulmalarını beklemezler. sahadadırlar kendileri.
b.a.p.(+) ve yavuklusu(-). prensesimiz durakta prensini beklemektedir.
-nerede kaldın ya ağaç ettin beni.
+napayım canım çok trafik vardı. kar falanda var, nalına zincir takmayanı salmadılar.
-her neyse nereye gidiyoruz şimdi.
+annem ekmek al dediydi gelirken onu bırakayım.
-koskoca prens oldun daha bakkala seni mi gönderiyo.
+tamam tamam uzatma, yeni bir han açılmış güzel mekan dediler oraya gidelim.
-tamam hayatım. Bu arada biz ne zaman evlenicez.
+aşkım baban başlık parasını çok istiyor, yeni bir sefere çıkacak ordu. Başarılı olursa gelen ganimetle hallederiz.
- tamam bitanem, sen uzakta dur fazla karışma tamam mı? Esir karılara falan bakarsan da gözünü oyarım senin.
+tamam tamam hadi eğlenmemize bakalım biz.
Beklediği bu kişinin ortaya çıkabilmesi için birine 'prens' lakabı takıp beyaz atını kendisi almak zorunda kalacak kızdır. Hem prens, hem beyaz atlı ancak katolik veya ortodoks mankenlere nasip olmakta malesef. Zaten onlar da atlarını ahıra kapatıyormuş, öyle dediler.