bir grup mallar sürüsünün kısmen olarak haysiyetlerini ve kendilerince olan a$k,sevgi kavramını beyaz atlarının nalları altına alarak birbirlerine godo$luklarını sahte prenses adına ispatlamaya çalı$tıkları siktiriboktan kültür erezyonuna uğramı$ yarı$malardan biri.ayrıca;diğer perspektiften baktığımızda;seçiçi kızın ağzı suyu akan binlerce gencin önüne sevgi sözcükleriyle çıkması sabır mıdır,para amacı mıdır yoksa nedir bilemiyorum ..?
beyaz atını altına çekmiş olan, kıroyum ama şan, söhret, para ve beyaz at bende prensidir. ortaçağ playboyudur. tabi durum böyle olunca da bütün hatunlar bu prensin peşinden koşmaktadır...
hatun kişileri materyalist olmalarına seben olan durumların en başında gelen unsurlardan biridir. kız çocuğu anasından dinlediği masallar ile duymuştur bu beyaz atlı prensini. baştan kayıptır zira her daim bir prens bekler ve büyüdükçede aklına getirmez ki her yerde kral yok, kral sayısı çok az o yüzden prenste pek kalmamıştır. çevresinde prens arayıp durur. hatta kendi prensini kendisi oluşturmaya başlar. * yani herkes prens olacak diye bi kural yok. kimisi soytarı olabilir, kimisi demirci, kimiside uşak, ama yok hanım kızımız kendisine bakmaz. ben prenses bile değilimki beni prens istesin demez. prens aslında sallamaz bunları zira çok cix hatunlarla takılır. o şato senin bu şato benim, o balo senin bu balo benim akar alemlere. ve köyün kızı camdan bakar durur öle aval aval. ee bu hikayelerle büyüyen kızlarda anlamazlar hala... kendileri külkedisidir ama onların ne balkabağından arabaları nede uşakları vardır.
(bkz: masalları babalar anlatsın)
mutluluk editi: sen benim 500. entryimsin. canımsın, beşyüzüncüm benim.
beyaz'ın birkaç yıl evveline kadar şovunda yer verdiği ve komedi dükkanı'nın, pardon tolga çevik efendinin, direkt konseptini çaldığı eğlenceli tiyatral*.
her genç bayanın beklediği düşünülen aptal kurgu kahramanıdır. genç bayan manyak mı, kapı da beyaz atıyla bir prens görse açılıp çantasıyla bir tane yapıştırmaz mı "sapık!" diye?
netice itibariyle atın üstünde beklenen prens değil yardır, aranan çeyiz değil yaslanılacak omuzdur, sarılınacak boyundur sevgiden maddiyat değil.
hayallerinizi gerçeğe dönüştüreceğine inandığınız, bir gün size uzak yollardan yanınıza gelecek olmasını beklediğiniz, yanınızda en çok onun olmasını istediğiniz, size göre dünyanın en yakışıklı erkeğidir. bir gün gerçekten gelecektir. atı olmasa da o sizin hep prensiniz olacaktır.
beklentiyi artırıcı sinir masal kahramanlarından biridir. gerçek olmasını bekleyen kızların kız kurusu olarak gebermesi muhtemeldir. tabi diğer bir ihtimal de masal değiştirip kurbağa öpmeleri olabilir. saçma sapan masallar anlatıp erkek canlısını pembe bulutlar ardına gizleyen annelerin asıl derdi evdeki göbekli kel osuruklu ve bir uzvu da kumandası olan adamlardan bir an uzaklaşma eğilimi olabilir.
bir kızı deliler gibi seven bir arkadaşım defalarca peşinden koştuğu halde bir türlü beklediği cevabı alamamanın derdiyle kavruluyordu.en son kız,buna,hayalimdeki beyaz atlı prensi bekliyorum demişti.bu deli de gidip beyaz bir at kiraladı ve mahalleye atın üzerinde girerek sevdaaaa o beyaz atlı prens beniiiiimmm,diye naralar atmıştı.bu gün gibi hatırlıyorum,kız beyaz atlısın ama ne prenssin ne de hayalimdekisin demişti.
ikisi de ayrı insanlarla evlendiler ve ikisi de mesut bir hayat yaşıyorlar.kızın bir prensle evlenmediğini biliyorum da,hayalindeki insanla mı evlendi bilmiyorum.
beklentiler her zaman para etmiyor,zorlamalar da..