beyaz adam ve kedi

    .
  1. metin münir in okunası bir makalesidir;
    "OZANKOY
    Dun gece, 19. yüzyılın ortalarına doğru Amerika’nın batısında gecen bir film izledim. Bir sahnede Amerikalılar trenin penceresinden tüfekle ateş ederek keyif için bizon öldürüyorlardı. Meşhur naralarını atarak.
    Birkaç gün önce Amerika’nın Kansas eyaletinde oturan bir kadından aldığım mektupta şunlar yazıyordu:
    "Uçsuz bucaksız bir göğün altında, bir zamanlar iki adam boyu otlarla kaplı, gönüllerinin pesinden oradan oraya göçen bilge, yerli Amerikalıların olduğu ve acaba soyumuz bir gün tükenecek mi tasasından uzak bizon sürülerinin salındığı bu uçsuz bucaksız gibi gözüken ovalarda artık o denli otlar yok. Bunların yerini, eski dünyadan gelenlerin yetiştirdiği ormancık denilebilecek korular ve kocaman yapay goller almış. Arta kalan göz alabildiğince yayılmış topraklarda ise her türlü tahıl yetiştiriliyor. Yerli Amerikalıların da soyu kurumuş gibi. Bizonlar nerede derseniz, onlar da soylarının devamı için birkaç çiftlikte yasamaktalar."
    iki gece önce, gece yarısına doğru, evimin bahçe kapısından içeri girdiğimde tanımadığım bir kedi, bacaklarıma dolandı. Miyavlayarak as istedi, ama evde yiyecek hiçbir şey yoktu. Ertesi gün bakkaldan bir torba mama aldım. Kedi karnini doyurdu, kabin içinde kalan yemeğe sırtını dönüp uzaklaştı.
    Mamasını daha sonra yemek için saklamak veya basında nöbet tutmak gibi bir alışkanlığı yoktu. Ayni durumdaki bir insanin yapacağının tersini yapıyordu. Ve bence, insandan daha akilli davranıyordu.
    Güney Amerika’yı 15. yüzyılda kolinize ettikten sonra Portekizliler, simdi adi Brezilya olan topraklarda şekerkamışı yetiştirmeye başladılar. Yerlileri kullanmak, Afrika'dan esir getirmekten daha ucuz olacaktı. Onları zincire vurup şekerkamışı plantasyonlarında çalışmaya zorladılar.
    Ama, yerliler birkaç kamış kestikten sonra duruyor, kırbaca rağmen devam etmiyorlardı. Nedenini öğrenmek kolay olmadı, ama sonunda çözdüler. insanın kendine yetecek olanından fazlasını kesmesini yerlilerin akli almıyordu. Yerliler kedi gibiydiler.
    Beyaz adam çıkagelmeden önce Afrika ve Avustralya'daki insanlar da kedi hayati yaşıyorlardı.
    Buzlar suratle eriyor
    Gecenlerde, dişçide beklerken bir dergide okudum. Kanada hükumeti bu yil daha cok kutup ayisi avlanmasi için ruhsat vermis. Bunun nedeni, son zamanlarda ayilann yerle-sim yerlerinin yakinlannda alışılandan daha cok sayida gorülmeye baslanmis olmasiymis. Yetkililer bunu ayiların sayisinin artmasina baglamislar.
    Gercek neden daha sonra ogrenildi. Buzlar suratle eriyor, kutup ayilannin yasama ve beslenme alanlan darahyordu. Ayilar cogaldikları icin degil, yiyecek bulmak ümidiyle yerleşim yerlerinin kıyılarında dolaşıyorlardı.Kim bilir bu arada kaç ayı öldürüldü.Kendini beğenmiş beyaz adam, dünyayı bir çiftlik, kendini de bu çiftliğin kahyası sanıyor. Nerede kaç hayvan vurulacak, hangi mevsimde ne kadar balık tutulacak, hangi mevsimde hangi kus avlanacak, hangi bataklık kurutulacak, hangi nehrin önüne set çekilecek, nerede ne ekilecek, kurgulayabileceğini sanıyor. Lego kutusunun başındaki çocuk gibi.

    Kedi mi akilli, beyaz adam mi? Ogrenmemize cok zaman kalmadi."
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük