farkları şudur; beyaz sevimliliği çok abartmıştır, okan bayülgen sevimsizliği.
beyaz haklı olarak kasılır, çünkü genel duruşuyla bir beklenti yaratır ama bu beklentinin karşılığını verecek kapasiteyi her zaman gösteremez.
okan bayülgen'in taktiği ise sürekli saçmalamak üzerine olan program kurgusunda şaşırtıcı çıkışlar yaparak puan toplamaktır. o da sadece bir beklenti yaratmadığı için beyaz'dan daha çok alkışlanır.
görüldüğü gibi bu ikili bir anlamda kader ortağıdır. onlardan keskin çizgilerle ayrılan birilerinden bahsedecek olursak, bu tür taktiklere ihtiyaç duymayan, ne sevimliliğiyle ne de sevimsizliğiyle güldürmeye çalışan, ürünlerinde zekadan başka bir aksesuar kullanmayan iki kişi vardır ki biri cem yılmaz diğeri yılmaz erdoğan'dır.
(kişilik olarak haddimize değil yargılamak) beyazıt öztürk ün programı son 6-7 yıldır kendini yinelemektedir; gelen konukları övülmektedir, yıllardır yapılan espriler aynıdır ancak konuklar farklıdır, kimse objektif eleştrilmemektedir, gündüzki kadın programlarının gece yayınlanan hali gibi insana hiç bişey katmamakla birlikte zamanını almaktadır. okan bayülgenin in programları beyaz a nazaran daha lüzumludur hele ki muhabbet kralı ntv dekilerden sonra izlenilecek nadir tv programlarındandır.
beyaz iyi aile çocuğu imajı zedelenmesin diye pek etliye sütlüye karışmaz. toplumsal ve siyasal olaylarda hep orta yollu görüşler bildirir. okan için hakkında kimin ne düşündüğü pek de zknde değildir. o yüzden ağzının ayarı yoktur pek.
beyaz yalamadır(ama iyidir), okansa son zamanlarda ki feminen hareketlerini ve abartılarını saymazsak hareketli televizyon adamıdır. kişiliği ve eğitimiyle takdiri hak eder, ancak zeki ve kültür göndermelerini ise ben bilmem.beyim bilir(!)
peki tanışılsa kiminle denirse, söz sahibi değilseniz beyazla. insana değer verir. yok aydın doğanın yiğeniyseniz de okanla..
beyazıt evin abisi rolünde açık sözlülüğüyle kalpleri kazanan ,okan evin asi erkek kardeşi rolünde ama oda evin abisi gibi açık sözlülüğüyle kalpleri kazanan tv' cilerimizden dir.
beyaz'ı herkes sever. tüm türkiye aile adamı, anne kuzusu diye severler. okan'nı sözlükteki yazarlar sever pek fazla kimse sevmez. her zaman ilk tercih beyaz'dır. buradan da anlaşılacağı gibi türkiye'de dürüst olanlar sevilmiyor. okan bunu bildiği halde her sene aynı tavırda. beyaz; beyefendi, anne kuzusu, ahlaklı gibi gözüksede gerçekte okan ondan kat kat iyi biri. işte türk çoğunluğu bunu göremiyor. görse görse sözlükteki yazarlar görüyor. diğerleri için okan ahlaksız, terbiyesiz. görüldüğü gibi türkiye'de çok sevilenlerin hepsi yalancı, samimiyeti olmayan, tribüne oynayan, hep çok sevilmek istenen insancıklardır. okan gibiler değil. beyaz ben şuna laf atarsam kimse beni sevmez diye hep sevgi gösterileri yapar. okan bayülgen serdar ortaç'ı dalgasını çok güzel geçer. kızdığı şeyi söyler. beyaz herkese bayılır okan çok az şeye bayılır. okan konuğunu abarttığı zaman sevene saygıdan dolayı hafif bir abartı katıyorum der. beyaz maşallah överde över.
bu insanları yakından tanımadan karar veremeyeceğimiz karşılaştırmadır. bir şeyleri karşılaştırıp birini egale ederek diğerini yüceltmek her zaman var olan bir davranıştır. pek gerekli değildir bu tür karşılaştırmalar, ikisi de kendine yakışanı yapmaktadır. sanırım bu da iyi bir cevap olacaktır, çünkü kendilerine neyin yakıştığını yine en iyi kendileri bilirler. ve biz onların televizyon arkasındaki hallerini çok yakın dostları değilsek magazin programları aracılığıyla olsa bile bilemeyiz.
sadece yaptıkları işler hakkında yorum yapabiliriz. ama bunun dışında kimin dürüst kimin yapmacık olduğu yargısına varabilmenin erdem ile pek ilgisi olduğunu düşünmüyorum. hiç bir şey göründüğü gibi olmayabilir. tabi bunu derken kimseye yalancı muamelesi de yapmamak lazım gelir. demek istediğim insanların kişilikleri hakkında çok kesin yargılara varmamızı sağlayabilecek kadar güçlü bir aygıt değildir televizyon.
okan ile beyaz ı karşılaştırmak yanlıştır. çünkü ikisi farklı kulvarlardadır. okan bayülgen manyağı olduğum için objektif olamayacam. fakat şu bariz fark var. beyaz sadece komedi tarzı ve eğlenceli bir program yapıyor. okan ise daha çok bilgi ve sohbet üzerine daha az komedi olan bir program yapıyor. okan ın programı size bir şeyler katıyor. beyaz ise sadece eğlence vadediyor. okan bazen çok absürd ve saçma hareketler yapıyor. bunu eğlendiği için değil gerçekten ti ye alıp farklı bir görüntü oluşturmak için yapıyor. ben uzun zamandan beri izlediğim için yaptırdığı saçma düetler farklı sanatçıları kullanmak gibi olayları özellikle girişiyor. mesela ismail yk nın bas gaza şarkısına çektiği saçma klip. salim ile dalga olayı yine aynı şekildedir. beyaz ın okan dan artısı daha sevimli ve halka daha fazla hitap eden bizden biri olması. okan ın evimizin showmen i olmak gibi bir derdi yok. topluma örnek olma gibi bir olayı yok. sonuçta okan her türlü ezer aga. okan ın konuk ağırlaması ve onlara saygısı gerçekten çok iyi. yine onlara laf getirmemesi özel hayatla ilgili sorular sormaması çok güzel bir ayrıntı.
ikisi birbiriyle kıyaslanamaz apayrı iki insan. okan her daim bir numaradır. beyaz da iyidir ama aynı saate program koysalar okandan başkasını izlemem.
beyaz kimseyi kırmak istemez ve programında hep terbiyeli bir tavırla durur. okan ise kendi bildiği değere laf eden veya sevmediği bir olay oldumu çirkefleşebilir. ama okan nın belki bu yönü yüzünden programı daha zevklidir.
Okan dış görünüşüyle ilgili komplekslerini umursamıyormuş gibi davranmakta ustadır,
Beyaz ise entellektüel birikiminin yetersiz oluşunu gizleme konusunda başarılıdır.
Okan konuklarına ve insanlara karşı gereksiz derecede kırıcı ve alaycı olabilir,
Beyaz ise gereğinden fazla kibar.
Okan'ın sağı solu belli olmaz, ne zaman ne diyeceğini bilemezsin,
Beyaz'ın ise hangi durumda nasıl reaksiyon vereceği öngörülebilir.
Sonuç itibari ile ikisi de herkesin zaten bildiği ve hemfikir olduğu konuları sanki irdeliyormuş gibi yapıp, farklı bir tarz ile aynı miktar parayı götürürler.
şahsen artık ikisinden de haz etmiyorum. bence artık kendi köşelerine çekilip gençlere yol açmalılar. okan evlendi, çocuğu oldu ve dolasıyla eski o vurdumduymaz ya da eğlenceli insan yok karşımızda. beyaz da artık baymaya başladı, konuklar bile artık 2. 3. kez geliyorlar programına ve tahmin edebiliyoruz neler olacağını programda. dediğim gibi yeni yüzler gerek artık talk-show programlarına.
nasıl sinan şamil süt, tyler durden süt tozu iken kızlar tyler'a hayransa okan ve beyazda da öyledir. okan süt, beyaz süt tozudur. izleyen genç hatunların büyük bir kızmı beyaz'a ''ayyh ne kadar tatlı, çok da efendi.'' diye sarkarken, izleyen bütün seyircilerin okan'a yorumu ; ''zeki herif be, kendini izletmesini biliyor, ahanda lafı da koydu.'' ya da '' ne sanıyor bu kendini be, televizyona oynuyor bildiğin, eleştirdiği aslında kendisi lan, kızı da üzdü pislik.'' olur.
millet ahlak bekçiliğine girişmiş kalmış. ne zaman bu ülkede dürüst olursan sınırlamalarla yaşamazsan o kadar kötü olursun. okan bayülgen bunun örneğidir. bu adamı bilen iyi bilir onun en ufak bir ahlaksızlığını görmedim bugüne kadar. beyaz devamlı ahlaklı olmaya çalışır ve bunu gözümüze gözümüze sokar. çünkü ancak kendini böyle sevdirmeye çalışır. televizyona çıktığında beni büyüleyemez ama okan büyüler. hep korkurmaz mı zaten sürekli ahlaklıyım triplerinde olanlardan. beyazda öyledir dürüst değildir. gerçekte işi pişirir ama ekrana geldiğinde çok düzgünüm, ahlaklıyım havasına girer. ne gerek var böyle sahtekarlıklara? okan kendini adam gibi adam oluyum, ahlaklı olayım diye sevdirmek istemez. böyle numaralara ancak beyaz girişir. cem yılmaz okan bayülgen onlar bu tip davranışları sergilemez. sonuçta okan herşeyini söyleyebilecek kadar dürüsttür. beyaz gerçekte olduğu gibi değil ekranda süt çocuğudur. buradanda anlaşılacağı gibi gerçek okan bayülgen'dir.