sunduğu programa telefonla bağlanan bir provokatörün alenen pkk propagandası yapmasına çanak tutan şovmen beyazıt öztürk'ün bugün kanal d haber canlı yayınına katılarak yaptığı özürü reddetme inisiyatifidir.
beyaz özüründe olayın farkında olmadığını, oyuna geldiğini belirtiyor, "babamı endişe ile beklerdik" diyerek de vatan, millet, sakarya yapıyor. üstüne basa basa olayın iradesi dışında geliştiğini, yanlış anladığını belirtiyor.
öncelikle sevgili beyaz,
20 senedir canlı yayın yapan bir programcı olarak böyle bir savunma hakkın yok senin.
sen tecrüben ile kadın canlı yayına bağlandıktan sonra daha ikinci tümcesinde olayın nereye gideceğini anlayacak, idrak edip müdahale edecek kapasitede bir insansın.
böyle biri olmasan bu kadar uzun zamandır program yapamazdın.
kadın canlı yayına bağlanıyor ve sıralamaya başlıyor.
kadının bağlandığı videonun 7. saniyesinde kadın, "burada kadınlar, çocuklar, insanlar öldürülüyor" demeye başlıyor, sen o anda kafa sallıyorsun, stüdyodaki yavşak seyirciler de bunu alkışlıyorlar.
videonun 30. saniyesinde sözde güneydoğuda ölen çocuklara sevinen insanlardan bahsediyor ayşe isimli kadın ve bu ölümlere sevinenlere "yazıklar olsun" diyor, beyaz bu esnada kafa sallayıp kadının dediklerine onay veriyor, stüdyo yine alkışlıyor beyaz da yine onaylayarak; 0.32. saniyede "doğru" diyor.
kadın konuşmaya devam ediyor. beyaz müdahale etmiyor.
43. saniyede kadın bölgeyi terk eden öğretmenleri eleştiriyor ve onları "buraya nasıl geri dönecekler" diyerek alenen tehdit ediyor. beyaz bu esnada yine kafa sallamaya devam ediyor.
çocuklar ölmesin, analar ağlamasın diye ajitasyon devam ediyor ve 1.22 saniyede beyaz terör örgütü sempatizanı ayşe hanım'a teşekkür ediyor ve onu seyirciye alkışlatıyor.
bu da farkında olmadan mı yapılıyor? kadını alkışlattığının da mı farkında değildin beyaz? hipnotize mi olmuştun?
tabi kadın bakıyor beyaz ful destek veriyor, meydan boş sallamaya devam.
1.40 civarı bombalardan kurşunlardan bahsediyor canlı yayına bağlanan yaratık. bölge halkının aç bırakıldığını, susuz bırakıldığını söylüyor. beyaz onaylıyor ve 1.52'de kadına teşekkür ediyor..."çok çok teşekkürler ayşe hanım..."
sonra birkaç saniye karşılıklı iltifatlar...
kadın 2.03'te "sesimizi duyurma fırsatı verdiğiniz için teşekkürler" diyor beyaz'a. beyaz "çok iyi yaptınız" diye yanıtlıyor ve konuşmaya devam ediyor. "hassasiyetiniz için de ayrıca size çok teşekkür ediyoruz..."
2.12'de "elimizden geldiğince duyurmak için elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz" diyor. ve elinden geleni yapıyor işte.
türkiye'nin en çok izlenen programların birinde bir skandala imza atılıyor, pkk propagandası gayet güzel bir şekilde yapılıyor.
selam söylemeyi de unutmuyor beyaz.
"buradan oradaki herkese selam olsun..." diyor.
herkese, yani pkk'lı ayşe gibi olanlara selamı da çakıyor maşallah...
sonra konuşma bitiyor, beyaz ayşe hanım'a teşekkür ediyor. telefon kapanıyor 2.44'te beyaz yerine otururken "gerçekten ayşe hanım'a çok teşekkür ediyoruz" diyor.
ve son olarak ayşe hanım'ı bir kez daha ve kuvvetli bir şekilde alkışlatıyor...
şimdi soruyorum.
yukarıda yaşananlar malum iken, beyaz'ın bilinçsiz olması, olayın bir provokasyon olduğunu idrak edememiş olması mümkün mü?
iyi okuyun, iyi seyredin o anları.
ve beyaz'ın dilediği özrü, sunduğu mazeretleri ona göre kabul edin.
beyazıt öztürk.
özür dilemeni kabul etmiyoruz.
çünkü seni samimi ve masum bulmuyoruz.
yaptıklarınla rahmetli polis babanın kemiklerini sızlattın. bu millet sana gerekli cevabı elbet verecek ve seni tarihin tozlu raflarına gömecektir.
unutma ki bu yüce millet her şeyi affeder, ama ihaneti asla...
Beyaz'ı yıllardır izler ve takip ederim. Acaba ciddi anlamda fikriyatı nedir diye en az 10 kere izledim. Kadının pkk propagandası yaptığı cidden önceleri anlaşılmıyor ki bunu izlerken ayşe denilen kahpenin bölge halkına üzüldüğünü hissediyoruz.
Evet verilen saniyeler direkt incelendiğinde kahpe beyaz'ı kullanıyor.
Canlı yayın zor iş arkadaşlar. Beyaz'ın ciddi anlamda basireti bağlanmış. Konuyu kavrayana kadar çoktan iş işten gecmiş. Kıymayın bence beyaz içimizden biri.
Özür dilemek beyazıt'ın işgüzarlığı. Ortada dilenecek bir özür yok. Telefona bağlanan kadının pkk propagandası olarak algılanabilecek tek bir sözü yok. Çapraz ateş altında kalmış sivil halkın durumunu anlattı. Her hangi birimiz diyarbakır'da doğmuş, büyümüş,orada yaşamak zorunda kalmış olabilirdik.
Sokağa çıkamıyorsun, temel ihtiyaçlarını karşılayamıyorsun, teröristler her an evini basıp seni vurabilir. Telefon edip polis çağırsan gelen yok.
Tek suçu bu durumdan şikayet etmek olan bir kadına terörist diyorsunuz. Konuşturulması suçmuş. Ne deseydi. "Bu gün de ölmedik. Ya rabbi şükür!" Mü?
Beyaz ın da çok sikinde olmayacak durumdur. Ulan etmezsen etme adam özür dilenecek bir şey olmadığı halde özür diledi.
Sebebide siz ve sizin gibi cahil gavatların tepkisini çekmek istemediği ve kafasını yormak istemediği için.
Siz her bir sike terör propagandası diyin amk. Kuş beyinliler. Türkiye sadece batıdan ibaret değil klavye başından sallamak kolay. Oradaki yaşananları kolay sanıyosunuz.
fütursuz yazar beyanı. lan ne salaksınız ya. etme amına koyim. kime ne kardeşim gelmiş burada feysbuktaki salak paylaşımlar gibi başlık açıyosun. mal mal işler. tek derdimiz beyazdı aq yerinde.
ürkekti, mağrurdu, tedirgindi, güçlü değildi, kısık sesle konuşmayı tercih etti, kelimeleri özenle seçti, kafasında bir yerlere gömdüğü ifade özgürlüğünü hatırlar gibi oldu, ama güvenemedi, kendinden emin değildi. ne olursa olsun konuşmaya karar verdi.
o bir öğretmendi, manifaturacıydı, emekli, biracı, şıracı her kimse her neyse artık.
bölgede yaşayan veya bölgeyi bilen biri. belkide hiç yaşamadı oralarda. yakınları oradaydı, kim bilir belkide sevdiği o cehennemdeydi.
dolayısıyla orada olanları biliyordu, görüyordu, umursuyordu. güney doğu'daki sivil kayıplarına dikkat çekmek istiyordu, belkide doğu ile batıyı aynı ruhiyatta buluşturmak istedi, bunun için de ülkede izlenirliği fazla olan bir tv programını tercih etti. bir çoğumuzun göze alamayacağı şeyi yaptı. konuştu!!
ben konuşmalarından incinmedim. vatana ihanet sezinlemedim. pkk vb. örgütlerin propagandasını yaptığına dair bir cümlesi olmadı.
kayda değer bir isyan cümlesi bile çıkmadı ağzından. sakince mesajını verdi. bu kadar doğal, bu kadar insani konuşmaların ardından türkiye'deki bağzı hazımsızların hedefi oldu, program ve program sunucusu ile beraber. öyle ki sunucu çıkıp özür dilemek zorunda kaldı. özür dilenecek bir şey olmamasına rağmen. işini, itibarını, servetini kaybetmekten korktu belkide. kendini inkar etti. güçlüden yana oldu, o da haklı..
uzatmayalım;
başlıkta söz edildiği gibi, beyaz'ın özrünü kabul etmiyoruz.
çünkü özür dilenecek bir şey olmadı.
bu ülkede doğruları söylemekten korkmayan birileri hep olacaktır.
işi, aşı, hayatı pahasına da olsa...
ulan yılların yılı o hendekleri kazanlara, şehirlerimizi silahla, yollarımızı mayınla dolduranlara, vergi dairesi, askerlik şubesi, mahkeme, kolluk kuvveti kuranlara göz yumanları, özür bile dilemedikleri halde (bkz: çözüm sürecinde silahlandık/#29270494) alkışlayanlar, oy yağmuruna tutanlar sizler değil misiniz a iki yüzlüler?
onları affediyorsunuz da yılların ne kokar ne bulaşırı beyazıt'a sıra gelince neden bu kadar hiddetleniyorsunuz? derdiniz pis vicdanınızı temizlemek olmasın sakın?
özür dilemesi bile bir saçmalıktır. çocuklar ölüyor demiştir sadece. ama bu ülkede hiç bir şeye şaşırmıyorum.
çocuklar ne zaman sizden/bizden oldu?
çocuklar
ölüyor
Meclis tv'de her gün pkk propagandası yapılıyor. Hem de devletin kanalında. Götünüz yiyorsa ona ses çıkarın.adam belli ki tufaya düşmüş akpnin havuz medyası ve sosyal medya trolleri de zaten aydın doğan'a kıl oldukları için linç kampanyası başlattılar.
Bundan 6 ay önce megri megri çağıran tiplerin şimdi vatan millet edebiyatı yapması düpedüz şerefsizliktir.