2000 lerde çocuk olmakla eşdeğer bir çocukluk durumu. öyle ki çocukluk yaşanmaz bu durumda. çocuk taklidi yapılır, çocukmuş gibi görünülür ama çocukluğa has hiçbir eyleme girişilemez, çocukluk halleri yaşatılamaz minik yüreklerde.
"sağım, solum, önüm arkam, saklanmayan ebe" oyunu bile, "sağım solum, önüm arkam beton" olduğu için oynanılamaz ve miras alınan hiçbir oyun yaşatılamaz betonların arasında. gelecek nesillere beton kadar gri bir çocukluk miras bırakılır.
sokaktaki sıradan bir kedi bile betonlarla kuşatılmış bir çocuk için, hayvanat bahçesinin en nadide hayvanı gibi ilginç gelir. yıldızlara bakıp hayal kurmak ikmansızlaşır, yeşile hasret kalır minicik yürekler.
betonların arasında yaşanamaz çocukluk ve betonların arasında yaşayamaz çocuk. ölür gider 4 duvarın arasında. bize de "çocuğumu televizyon başından kaldıramıyorum" diye dövünmek kalır.