dertleşmek, duygulanmanın, medet ummayla veya tapınmayla karıştırılmaması gereken insandır. tıpkı sevdiği yakınının mezarına gitmenin normal bir insanı duygu olduğunun bilinmesi gibi.
bir büyük zat cahiliyye devri tekrar hortladı, putlar çoğaldı demişti. saymak istesek bitiremeyiz. fakat put, sadece beton bir heykel demek değildir. allah dışında, yalvarıp medet beklenilen her şey puttur. para, kadın, videoda görülen heykel, ve daha nice putları var bugün insanların. bugün bunun putperestlik olmadığını kimse söyleyemez. burdan yola çıkıp kabe'ye gönderme yapanları da atlayamadım. mecburen açıklamak gerektiğini hissettim.
turan dursun ziyniyeti diyor ki:
nasıl putperestler puta değil onun ruhuna, ifade ettiği manevi yüceliğe tapıyorlardıysa, müslümanların putu da kabedir. onun önünde eğilirler. ama ona tapmazlar onun kutsallığına taparlar.
şimdi gelelim asıl açıklamaya:
putperestler, o puttan yardım isterler, ona hediyeler verirler, yani onu resmen tanrı yerine koyarlar. gelen iyilik ve kötülüklerin o puttan geldiğine inanırlar. müslümanlar ise kabe'ye "yönelirler" sadece. ona yönelmeleri, kabe'yi put yerine koydukları anlamına gelmez. nitekim, hiçbir müslüman kabeye dönüp de "ey kabe bana şunu ver" dememiştir. kabe müslümanların kıblesidir. ancak, kıble sadece kabe'nin o şekliyle sınırlı değildir. bu sebeple dünya üzerinde nerede olursanız olun, ister yerin dibinde, ister en yüksek tepede, yöneldiğiniz taraf kabenin duvarı değil, onun yekpare olarak gökyüzünde ve yer altında bulunan manevi arsasıdır. müslümanlar, kabe için secde etmezler, o tarafa yönelip allah için secde ederler. bütün bunlar bir yana bu allah'ın emridir.
dolayısıyla, bugün betondan medet bekleyen birileri varsa, asıl onlar cahiliyye devrinde yaşamaktadırlar.