bugün işyerinde bir dallama tarafından duyduğumda deli olmama sebep olan benzetme. ilk önce anlamını sorarak anlamaya çalıştığım, dallamanın savunmaya çalışması ile iyice dellendiğim tamlama. meğerse çok eskiymiş.
nurculardan ziyade içki masalarının büyük eğlencesi. biracı gençlerimizin kemal paşa heykelleri altında tiizden takılırken bol bol kullandıkları söylem.
bizim dinimzde en büyük saygı ölüyedir ki cenazede şakşakçılık, bize emrolunduğu gibi yaşarız...
yobaz eğlencesi.
ancak içten içe ülkedeki yobazların, şeriatçıların, din tüccarlarının üzerine bir çöküp yıllar yılı ayağa kalkmamalarını sağladığı için de söylendiğini düşünmüyor değilim...
anadolu'nun birçok yerinde (köyler ağırlıklı olarak) yaşlılardan duyduğum atatürk heykellerine verilen isim.
diğer versiyonu ise taş kemal'dir (sulanıyorlar mı lan yoksa atamıza).
mustafa kemal'in kendisine kattığı değeri bilmeyen insan söylemidir.
yok bunu diyen adam yarın öbürgün babasına ismiyle hitap eder, lan filan da der.
lan insan herşeyi bir kenara atıp düşünür. acaba bu derece rahat bu derece özgür olabilecek miydim diye..
Beşiktaş'ın efsane oyuncularından rahmetli Mustafa Ertan'ın lakabıdır.. 90 dakikaya sığmayan fizik gücü ve dayanıklılığı sebebiyle Beşiktaş seyircisi kendisine bu lakabı uygun görmüştür.
mustafa kemal için söylenmiş ya da onun şahsına yapılmış bir hakaret değildir. bazı putperestlerin putları için söylenmektedir. mustafa kemal de muhtemelen bu beton kemallerden rahatsızdır.
Dünyada en çok heykeli olan Atatürkün heykelleri için kullanılan ifadedir. Uzay gemisi mi yapalım yani, heykel yapmak dururken. Atatürk'ün çağdaşlık ideallerini böylece yozlaştırırlar heykelleri ile süsleyerek dört bir yanı.