Kendi kuşağının en yetenekli kadın vokallerinden biri olarak kabul edilir. Billboard Blues listelerine altı kez zirveye yerleşmiştir. iki kez platin plak kazanmış ve pek çok parçası Avrupa'da da listelere girmiştir.
4 yaşında piyano çalmaya başlamış, önceleri Bach ve Beethoven'a yönelse de daha sonraları Etta James, Otis Redding ve Led Zeppelin gibi sanatçıların eserlerini çalmaya başladı. 22 yaşında iken kız kardeşini AIDS yüzünden kaybetti.
Los Angeles Sahne Sanatları Lisesi'nde vokal ve çello bölümünde okudu. Arkadaşlarının yönlendirmesiyle çeşitli mekanlarda açık mikrofon gecelerinde şarkı söylemeye başladı. Henüz 15 yaşındaydı.
1993'te ilk resmi albümü olan Beth Hart and Ocean of Soul'u çıkardı. 1996 yılında da Beth Hart Band ile Immortal çıktı. ikinci Solo albümü "Screamin for My Supper" 1999'da çıktı. Janis Joplin'in annesine yazdığı mektuplardan oluşan Love, Janis müzikalinde başroldeydi.
Muhtemelen uyuşturucu bağımlılığı yüzünden Atlantic Records ile anlaşması bozuldu. Bu yüzden bir sonraki albümü "Leave The Light On" 2003 yılında Koch Records tarafından piyasaya sürüldü. Albüm sadece çok sevildiği Yeni Zelanda'da değil Avrupa'da da çok tuttu. "Learning to Live" parçası Danimarka'da 1 numaraya yerleşti ve NBC'de yer alan "Losing it with Jillian" dizisinin tema müziği olarak kullanıldı. Yine 2003 yılında Deep Purple'ın Bananas albümünde yardımcı vokalist olarak yer alan tek müzisyen oydu.
ses telleriyle oyuncak gibi oynar yine de detone olmaz bu kadın. inanılmaz güçlü de bir görünüşü var, vurdu mu oturtacak cinsden. canlı performansları şiddetle tavsiye edilirr.
Gömmüşsünüzde her hali ile detone olmak nedir bilmiyor onu ne yapacaksınız acaba?
Müthiş bişeydir efenim kendileri. Blues o, bu şu anlamayana kapak kadındır sesiyle, piyanosundan, gitarına, çellosuna vs vs. Tabi anlayabilene. Varsa o kadar .... anlarsın zaten. o da öyle bişe. Yirim öf...
ara ara akla dusen eski sevgili gibi yil icinde 5-10 defa deli gibi dinlemek istedigim, canli performanslari asmis hatun. bu kadar iri kiyim olup, bu yasta bu kadar seksi nasil oluyor onu da anlamis degilim. soyle bir gelse guzel ulkemize de dunya gozuyle su kadini gorup, dinleyebilsek.
sen de sesi robert plant ben diyim janis joplin sen de etta james ben diyim joss stone ahanda her birini tek tek bunyesinde bulunduran ciddi ciddi tapilasica bir sese sahip olan kadin.
bir live performansi vardir ki ucurur insani am i the one ahanda link
sesinin sürekli janis joplin'e benzediği söylenen los angeles çıkışlı inanılmaz kadın! janis joplin yaşasaydı şapka çıkarırdı beth için kanımca. türkiye'ye gelir mi ki acaba?
dün akşam tesadüfen tanıdığım abla. televizyonu karıştırırken bir kanalda çıktı karşıma, o kadar güzel söylüyordu ki orada kaldım. inşallah dedim şarkı biterken kim olduğu yazar. allahtan sunucu varmış, geldi gavurca bişeyler söyledi, sonra da adını... hemen google a sordum, şöyle mi söylemek istediniz dedi, he dedim. bir kenara not aldım. işte şarkı şu:
bu performansıyla tanıştım kendisiyle. detone olmanın ne demek olduğunu bilmiyor bence. hiç olmamış, dünyaya ses olarak gelmiş efsanevi kadın. sesi janis joplini andırır fakat gözümde yeri daha büyüktür. iyi ki tanışmışım. bir daha da bırakmam.