hayata başkalarının bakış açısından bakmak zorunda kalan tiptir. çünkü bir kitap onu okuyan kişi sayısı kadar farklı şey anlatır. başkasının beğendiği birşeyi popüler diye okumak mantığa aykırı aptalca birşeydir. okumak için kitap okumaktır.
kitap okumayı düşünsel bir aktivite olarak görmeyen, sadece vakit geçirmek için okuyan fakat okuduğundan hiçbir çıkarım yapmayan, hiçbir kazanımda bulunamayan tiptir.
Ergenliğimde sıklıkla okuduğum için söylüyorum ki vaktini boşa harcayan, kendisine edebi anlamda hiçbir şey katmayan tiptir.
Bazen diyorum ki keşke Sarah jio, jojo moyes, john Green gibi tiplerin tüm kitaplarını okuyup, off aşk çok güzel yeaağ, acaba berke de benden hoşlanıyor mudur gibi hezeyanlara gireceğime klasikleri okusaydım erken yaşta. Kendimi o kadar geç kalmış hissediyorum ki.
Hayır kitaplar hem ödüllü, hem saçma, hem salak, hem malca.
Cahildim kitabın popülerliğine kandım, hayale aldandım boşuna yandım.
bestseller kitapların okuyucu kitlesi daha onceden ayarlanır, hazırlanır ardından kitap piyasaya surulur yani populizmin en carpıcı orneklerinden biridir. soyle dusunun bir dizi vardı hani kanuni ve hurrem'i anlatan. daha sonra her ikisi icin tonla kitap piyasaya suruldu mesela iste besetseller denen kitaplar boyle ortaya cıkar. bana gore bos beles tiptir bu tarz kitapları okuyanlar.
aralarında tek tük iyi kitap çıkmakla beraber geneli bok gibi olan ve edebi nitelikten çok ticari fırsatlara dönüşmüş kitaplar bütünü. bunu okuyan tipte emperyalizm kurbanıdır.
bestseller e harcanan vakite Dünya klasikleri okunsa kâr üstüne kâr bindirir.
eskiden olsa tepeden bakıp çok affedersiniz aşağılayacağım tipti. kendilerini hala kale almıyorum ama o başka mevzu. herkesin yüksek kültür seviyesine, seçkin bir edebi zevke sahip olmak zorunda olmadığını kabullendim artık. bazıları kafa yormadan önüne geleni alıp zorlanmadan okumayı sever. hem Nilgün bodur ve benzerlerini okuyanlar daha mutlu daha kendinden emin.