bugün katıldığım bir programda küçük bir konuşma yapan ve söze bakın dışarıdaki bir sürü fakir dileniyor açım yazısı var önlerinde ama biz burada başka dertlerdeyiz diye başlayan oyuncu.
bacım onlar fakirlikten değil kolay paraya alıştığından dileniyor diyecektim de hadi bozmayayım dedim en son. *
bugün sirkecide girdiğim bir gözlükçüde benimle yanyana aynı gözlüklere baktığını farkettiğim, tanıyana kadar jetonumu zorladığım, telefonla konuşmaya başladığında ise itici birisi olduğuna karar verdiğim kişidir. kasıntı moduna geçti resmen telefonla konuşurken.
hangi akla hizmet jüri üyesi yapıldığını anlamadığım kişi. son bölümde pakize'nin yerine geçtiği bölümde oldukça itici gözükmektedir. diziden çıkması iyi oldu.
ushan çakır'ın sevgilisiymiş herhalde, ezgi asaroğlu'na sataşmış mı ne, e ezgi asaroğlu da durur mu tartışmışlar falan sanırım, ushan çakır'da 'vay sen benim sevgilime nası bişi bişi dersin' falan diyerekten boğazını sıkmış falan filan.
yukarıdakilerin hepsi yalan ve yanlış da olabilir, aha buradan okudum, kaynak bura: http://www.leylailemecnun...nun-menajerinden-aciklama
türev filminde ki oyunculuğu ile göz doldurmuş, leyla ile mecnun'da ise beğeni kazanmış kişidir. şimdilik kendisi hakkında ki temennimiz leyla ile mecnun'u terk etmemesidir.
oldukca farkli bir yuze sahip ve pek izleme sansim olmasa da dizi tanitimlarindan da gordugum kadariyla rolunun hakkini veren oyunculardan biridir.sanat camiasinda bulunan butun guzel kadinlarin oyuncu olma ihtimali vardir.ama bana gore bir oyuncu adayinda ilk bakilan sey oyunculuk yetenegi degil de fiziksel guzellik ise bu vucut hatlarinin ne kadar yerinde olmasiyla degil de ilk defa goruldugunde hafizada yer edebilecek kadar farkli olmasina bagli olmalidir.o yuzden sinema ve dizilerdeki onlarca guzel kadinin yaninda boyle farkli ama cekici yuzlere yer verilmesi yerindedir.
ortaokul servisimi paylaştığım bücürdür kendileri. 100 metrelik ev-okul mesafesini servisle alırdı, bu sebeple dalga geçilen şahıs olmaktan kurtulamadı. o kadar küçüktü ki servise bindiği bile anlaşılmazdı. annesi her sabah validebağ sitesinde ki evlerinin balkonundan pembe sabahlıkla el sallardı. yıllar sonra ekranda görünce, bu beste o beste mi? demekten alıkoyamadık kendimizi.