mühendislik öğrencilerinin almak zorunda olduğu bir kaç sosyal ders vardır. bunlardan sosyoloji olanında bulunulmaktadır.
hoca mühendislik öğrencilerinin seküler olduğunu, mana*'dan bihaber olduğunu, realist olduğunu, aydınlanma adı altında dinsizleştiklerini anlatıyor, ayan beyan sizler dinsizsiniz bir boka yaramazsınıza getiriyor.
pek tabi çözümüde hemen sorunun ardından getiriveriyor; fen biliminin önemli olduğunu ancak bizlerin seküler bilimlerde ilerlerken islamdan uzaklaşmadan ilim yapmamız gerektiğine parmak basıyor. diyor ki mana olmadan yapılan bir makinanın bile yarardan çok zararı olurmuş.
yüze yakın kişiden kimse herhangi bir tepki vermiyor. sadece bir kişi:
+bunların sosyolojiyle ne alakası var? siz ilahiyatçı mısınız?
-ilahiyatçı olmama gerek yok sosyolojinin temeli dindir.
+o zaman müsadenizle biz çıkmak istiyoruz, aramızda sizinle aynı dinden olan kimse yok.
hoca biraz şaşkın, baya bi sinirle:
-tabi isteyen çıksın diyor.
ve sınıftaki herkes çıkıyor.
hocayla diyaloğa giren eleman çıkarken "ya biz 98 kişi müslüman değiliz ya siz, gerçi allah'ın terazisi şaşmaz ama" diyor ve çıkıyor. o haftadan sonra bir daha sosyoloji dersi işlenmeyeceğini duyururan yazı biz fakültemize dönmeden panoya asılmıştı.
aslında mühendislik öğrencilerinin dine uzak olduğu tezi "diğer öğrencilere göre" eklenebilirse çokta yanlış değildir.