Zamanında öğretmen anneme kizmisti diğer cocuklarin cani çekiyor veliler şikayetçi siz de siradan seyler ekmek peynir koyun diye. Tabi ki dinlemedik ayip yani patates kizarmasi puding jambon muz lüks değil.
Birinci sınıfta öğlen arası eve gidiyordum o yüzden beslenme çantam yoktu daha doğrusu gerek yoktu. Neyse birgün eve gitmek yerine bana beslenme çantası almışlardı. Bez falan değil pembe plastik kilit yeri bebe mavisi. Alet çantası şeklinde. O gün heyecandan öğlen arasının gelmesini beklemiştim. Biran hiç öğlen arası olmayacak sanmıştım. Küçükken heyecanlanmama sebep olmuştu.
bizim beslenme çantalarımız öyle şimdiki gibi cicili bicili değildi. adi plastikten yapılmış, 2 mandalla kapağı kapatılan garip, cezaevi parmaklıkları görünümündeydi. o dönemki öğretmenler başkalarının canını çektirecek şeyler getiren çocuklara kızardı. muz asla getirilmezdi. basit bir bisküvi, gofret ya da peynir ekmek, meyve olarak kışın elma portakal mandalina, yaza doğru ise erik, kiraz. zor, hüzünlü ama onurlu günlerdi. https://galeri.uludagsozluk.com/r/1261803/+
ilkokula kayıt ettirilen çocukların annelerinin kantin takıntısından doğmuş olduğunu düşündüğüm, elde gezdirilebilen bir nevi küçük kilerdir kendileri. zira yumurtadan reçelli ekmeğe her şey olurdu içinde..
rengarenk çeşit çeşit özellikle de sırt çantası ile uyumlu olanı makuldü eskiden.
içine sandviç konur bir şey konur, elma falan konurdu evden.
hayır daha sonradan bir kaos sebebi de oldu bu çantalar çocuklar için.
işte sosisli yiyenler, kantinden tost yiyenler falan türedi, beslenme çantalarına olan sempati azalıverdi.
fast foodun çılgınlaştığı yıllarda düşüşe geçen beslenme çantaları, son yıllarda tekrardan revaçta ama. aileler bilinçlendi tekrardan.
inişli çıkışlı bir ivmesi var beslenme çantalarının.
sınıfın ortasında "aaa.. sen yine mi peynir ekmek yiyorsun?" diye soran aptal bir kızın ardından; ertesi günü beslenme saatinde oruçluyum yalanı atmayı gerektiren çantadır bu, üstelik ramazan değilken.
efendim boyna asardık zamanında içinde bulunanları sıralamayı bir borç bilirim;
1. ekmek
2. o gün getirilmesi gereken yiyecek ( okul idaresince belirlenirdi )
a. peynir-zeytin günü
b. pasta-börek günü
c. patates-köfte günü
ç. tereyağı-reçel günü
d. peynir-domates günü (bizde böyleydi yanlış hatırlamıyorsam)
3. küçük bir masa örtüsü
4. peçete
5. çatal-bıçak
6. her gün bir tane meyve
7. içecek olarak tabiki meysu meyve suyu ( hiç bitmeyecekmiş gibi gelirdi )
işin açıkcası hiç kimse bu kadar zengin değildi. çantasında sadece yarım ekmek ve bir parça peynirle gelenler çoğunluktaydı. o devirde köfteyi, pastayı kim kaybetmiş ki biz bulalım ? ama meyve suyu hiç eksik olmazdı. suluğu olanlarda zengindi tabi.
beslenme çantasının baya zengin menüsü varmış aslında ! şimdide öğrenciyiz ama yukarıdakilerin hiçbirini bulamıyoruz. anca patates, soğan, yumurta, makarna başka bir şey yok. zenginleştik diyoruz cebimizde az buçuk paramız var diyoruz ama tam tersine. açız aç ! karnımız zil çalıyor !