beslenme

entry7 galeri0
    1.
  1. beslenme, açlık duygusunun bastırmak, karın doyurmak ya da canının çektiği şeyleri yemek içmek değil; insanın büyüme, gelişme, sağlıklı ve üretken olarak uzun süre yaşaması için gerekli olan öğeleri vücuduna alıp kullanabilmesidir.
    3 ...
  2. 2.
  3. 3.
  4. 4.
  5. "MS hastalığını tedavi eden hekim olarak tanınan Dr. Emin Mindan birçok
    ölümcül hastalığın nedeni olarak yanlış beslenmeyi görüyor. Dr. Mindan
    doğru beslenmeyi anlattı.

    Türkiye, Dr. Emin Mindan'ı beynin görme, konuşma, yürüme gibi
    fonksiyonlar üzerindeki kontrol kabiliyetini bozan MS hastalığını
    tedavi eden doktor olarak tanıdı. Uzmanlığı çocuk hekimliği olan
    Mindan 'Çocuklar nasıl daha az hastalanır' üzerine yıllardır
    sürdürdüğü çalışmaları sırasında MS'li hastalarla tanıştı.

    MS'in diğer yaygın ve ölümcül birçok hastalık gibi büyük oranda yanlış
    beslenmeyle ortaya çıktığını tespit eden Mindan, bu hastalar üzerine
    uygulanan doğru bir beslenme tedavisinin hastalığı gerilettiğini
    gördü. Ancak Mindan'ın beslenmeyle ilgili tespitleri sadece MS
    hastalarıyla sınırlı değil. Sağlıklı yaşamak isteyen herkesin
    Mindan'ın söylediklerini dikkate almasında fayda var. 60 yaşındaki
    Mindan kendi yaşamında da tavsiye ettiği beslenme şeklini uyguluyor ve
    son derece sağlıklı bir hayat sürüyor. işte MS'le savaşta büyük
    zaferler kazanan Dr. Emin Mindan'ın hem hastalar hem de sağlıklı
    yaşamak isteyenlere önerileri.

    Ağır metallerden arınmanın yolu soğandan geçiyor

    HASTALIKLARA sebep olan ağır metalleri aşılarla, saç boyalarıyla,
    sıkılaştırıcı krem ve rujlarla, egzoz dumanının havaya, meyve ve
    sebzelere karışmasıyla bir şekilde vücudumuzda biriktiriyoruz. Vücutta
    ağır metal olup olmadığını bir ilaç vererek idrarda tespit ediyoruz.
    Saçta ve vücut kılında da tespit edilebiliyor. Ağır metal birikimi
    vücutta halsizlik, sık sık enfeksiyonlara yakalanma, unutkanlık,
    yorgunluk, beyinde biriktiği için panik atak ve depresyona yol
    açabilir. Cem Kınacı adlı bir hekim arkadaşımız ile vücudu ağır
    metalden arındırmaya çalışıyoruz. Çok ilginç sonuçlarla karşılaştık.
    Yıllarca afttan kurtulamayan çocuklarda kurşun zehirlenmesi olduğunu
    gördük. Vücudun bu ağır metallerden arındırılmasına şelasyon diyoruz.
    Sarımsak, soğan, yeşil gıdalar ve yosunlar ağır metallerin vücuttan
    atılmasını sağlıyor. Özellikle tek hücreli yosun spirulina, Arapların
    bitkilerin atası dediği alfalfa, kelp dediğimiz deniz yosunları
    vücuttan ağır metalleri atan doğal bitkiler...

    Baharat olarak zerdeçalı içecekte kefiri tercih edin

    Beyaz ekmek tıpkı şeker gibi çok zararlı. Kepek ekmeğinin de beyaz
    unla yapılan ekmekten pek farkı yok. Ekmek olarak tam buğday ekmeği az
    miktarda tüketilebilir.

    Kefir dünyanın en büyük buluşu. Kansere, sinir sistemine, alerjik
    hastalıklara karşı koruyor. Kefiri taze sütle ya da günlük pastörize
    sütle mayalamak lazım. Sağlığına önem verenlere günde 1-2 bardak kefir
    içmelerini öneriyorum.

    Et olarak sadece kuzuyu tercih edin. Çünkü kuzuyla çok oynanmıyor.
    Tavuklar da artık faydasız hale geldi. Tavuk yerine hindi
    tüketebilirsiniz.

    Her gün yumurta, peynir, kefir ve kefirle mayalanmış ev yoğurdu, az
    miktarda tereyağı ve zeytinyağı, patates hariç tüm sebzeleri
    tüketmekte fayda var. Yeşil sebzeler ve filizler, soğan ve sarımsak da
    vücudu arındırmada çok önemli. Meyvelerden az şekerli olanları ve
    özellikle böğürtlen ve yabanmersinini tercih edin.

    Yemek pişirirken güveç, cam ve toprak kaplar kullanın. Buharda
    pişirmeyi veya ızgarayı tercih edin. ille de kızartma yapılacaksa
    sarımsaklı yoğurtla tüketerek yan etkilerini ortadan kaldırmak lazım.

    Kebabı az ekmekle, şalgam ve yeşillikle tüketirseniz zararı daha az olur.

    Baharatlar birçok gıda takviyesinden daha iyi. Mesela köri ve zerdeçal
    mutlaka kullanılmalı. Üzüm çekirdeği ekstresinin de göz damarlarını ve
    kılcal damarları koruma özelliğiyle gıda takviyesinde özel bir yeri
    var.

    Küçük balıklar daha az ağır metal topluyor. Bu nedenle küçük balıkları
    ve omega 3 bakımından zengin olan sardalye, somon, uskumru ve
    alabalığı yiyebilirsiniz.

    Belirtileri ciddiye almamak MS teşhisini güçleştiriyor

    BiR sinir sistemi hastalığı olan Multipl Skleroz (MS) sinirleri
    koruyan ve sinirsel iletimi sağlayan miyelin kılıfının zarar
    görmesiyle ortaya çıkıyor. Bu hastalıkta vücut kendi dokularını
    yabancı gibi algılayarak zarar vermeye başlıyor. MS'li hastaların çoğu
    20 ile 40 yaş arasında. Son yıllarda çocuklarda görülme sıklığı artmış
    durumda. MS, kadınlarda 2- 3 kat fazla görülüyor ve Türkiye'de
    yaklaşık 40 bin MS hastası bulunuyor.

    Hastalığın belirtileri arasında ise uyuşma, karıncalanma, ağrı, yanma
    ve kaşıntı, görme bulanıklığı, göz ağrısı, çift görme, baş dönmesi,
    yürüme ve denge bozuklukları, titreme, eklem tutulması, yorgunluk,
    felçler, idrar ve dışkı kaçırma, sürekli huy değişiklikleri,
    depresyon, manik davranışlar görülüyor. MS bulguları başlangıçta sinsi
    olabiliyor ve keçelenme ve uyuşma gibi bulgular vesvese olarak kabul
    edilebiliyor, bu nedenle kesin tanı konulması uzun zaman alabiliyor.

    Vücuda toksinlerin girmesinin nedeni şekerli ve unlu gıdalar

    Gerek ağır metaller, ozon tabakasının delinmesi ve rafine un, şekerin
    tüketiminin artması gerekse omega 6 bakımından zengin ayçiçeği,
    mısırözü, margarin gibi ürünlerin kullanılması insanların sağlıksız
    bir ortamda yaşamasına neden oluyor. MS'de yaş ortalaması gittikçe
    düşüyor ve hastalık çok daha sık görülüyor. Çünkü MS'i oluşturan
    sebepler gün geçtikçe artıyor. MS'in oluşumunda birinci sebep bağırsak
    florasının bozulması. Sindirim sistemimizde probiyotikler asker gibi
    toksinleri, sindirilmemiş proteinleri, zararlı maddeleri hatta kanser
    hücrelerini içeri sokmuyor. Ancak şekerli, unlu gıdalar, ağır
    metaller, antibiyotikler bağırsak geçirgenliğini artırıyor. Böyle
    olunca bağırsaktan içeriye sindirilmemiş gıdalar ve toksinler giriyor.
    Vücut ürettiği antikorlarla kendi beynini vuruyor. Yaptığımız tedavide
    bunları ortadan kaldırmaya çalıştık. ABD'de bizimkine benzer bir
    tedavi olarak Schwank Diyeti var. Bir sene kadar et ve sindirimi zor
    gıdaları yasaklayıp sebze türü gıdaları veriyorlar. Akupunktur
    yapıyorlar ki; akupunktur doğru yapıldığı zaman bünyeyi
    kuvvetlendiriyor. Bir de doğal takviyeler veriyorlar. ingiltere'de ise
    hiperbarik oksijen tedavisi ve diyet bir arada kullanılıyor.

    Güneş kremi D vitaminini engelliyor

    YARDIM ettiğimiz hastalarda öncelikle rafine un, şeker ve tatlı
    gıdaları kaldırdık. Bünyeyi güçlendiren özel gıdaları listeye ekledik.
    Birçoğunda D vitamini eksikliği var. Aslında güneşlenmeyi bilmiyoruz.
    Tatile gittiğimizde kısa zamanda uzun süre güneşte kalıyoruz ama
    koruyucu kullanıyoruz. Bunlar bizim D vitamini almamızı engelliyor.
    Aslında yazın saat 11.00-14.00 dışında düzenli güneşe çkmak birçok
    hastalığa karşı güçlen-memizi sağlar. Biz de D vitamini veri-yoruz.
    Omega 6'yı ayçiçeği, margarin ve diğer gıdalardan çok fazla alıyoruz.
    Omega 3'ü sadece balık ve birazcık da semizotundan aldığımız için
    vücut dengemiz bozuluyor.

    Bebeği kaşığa alıştırmak için meyve yedirmeyin

    DÖRT milyon yıldan beri bu dünyada varlığımızı sürdürüyoruz ve
    insanlar bu sürenin yüzde 99.98'inde sebze, av eti ve böğürtlen gibi
    az şekerli meyvelerle beslendi. Ortalama 3 bin 500-4 bin kalori
    alıyorlardı ama çok hareketlilerdi. Bugün de bilim adamları Güney
    Amerika'da benzer şekilde yaşayan kabileleri incelediğinde şeker ve
    tuzla tanışmadıklarını görüyorlar. Bu insanlarda tansiyon sorunu hiç
    yok, bir sürü hastalık hiç görülmemiş hatta yüzlerinde sivilce bile
    yok. Ama artık çocuk hekimleri bebek daha 4-6 aylıkken kaşığa alışsın
    diye meyve öneriyor. Meyveyle kaşığa alışan çocuklar tatlıya düşkün
    oluyor. Okula giderken sütün içine mısır gevreği karıştırıyorlar
    sonrasında da iyice fastfood'a alışıyorlar. Çocuğa meyveden önce sebze
    sonra kefirle mayalanmış yoğurt, ardından da köy yumurtası ya da
    organik yumurta, geleneksel çorbalar, kuruyemiş, kuru meyve ve az
    şekerli meyveler verilmeli."
    2 ...
  6. 5.
  7. çikolata (özellikle bitter) yedikten hemen sonra su tüketerek kendinizi beslemeye çalışmayın. yediğiniz o şekerin oranını çift kat artırıyorsunuz.
    0 ...
  8. 6.
  9. gereksiz angarya. geçiştirip kurtulursun.
    0 ...
  10. 7.
© 2025 uludağ sözlük