tersi bir hadise fenerbahçe'nin başına gelseydi orgazm naralarından birbirimizi duyamazdık. sosyal mesaj peşinde koşan sosyal abiler parmaklarından dökülen yazılarla fenerbahçe'yi düştüğü durumdan daha da acı hallere düşürürlerdi. ancak şu an bok atmak yerine en başta bir türk olarak üzülmeyi seçiyoruz. zaten doğrusuda bu. takım taraftarlarının düşünce yapısında ki farklılıkları , olgunlukları böyle vahim durumlarda daha iyi görmekteyiz.
evet beşiktaş şampiyonlar liginin en büyük hezimetini, türk futbol tarihinin en büyük hezimetlerinden birini yaşamış ve yaşatmış olarbilir. lakin bu olay neticesinde beşiktaş aleyhine bildirilen görüşler ne sana ne de beşiktaşa yarar sağlamaktadır. üstelik senin takımına en ufak bir faydası yoktur. hep beraber eleştirdik, yeri geldi ti ye aldık güldük ama artık durma zamanı. efendim durum şöyle gelişse; beşiktaş bu mağlubiyeti bir türk takımına karşı almış olsa amenna. yıllarca beşiktaşın .ötüne girecek başlıklar aç, entryler gir fakat beşiktaşın fark yediği takım senin ülkenin takımı da değil. elin ingilizi senin ülkene mensup bir topluluğu hallaç pamuğu gibi savurduysa sen de bundan haz alıyorsan, orgazma ulaşıyorsan senin eğlence anlayışına sokayım, milliyetçiliğine tüküreyim. en ufak bir olayda ahkam kesmesini, aman ülkem canım ülkem deyip feryatlar yakmasını biliyorsun ama...
yaklaşık olarak 3-3.5 kiloluk bir sıçma işleminin sonrasındaki verdiği o dayanılmaz hafifliktir. karnınız bir anda içeriye çekilir ve sanki danone-activia reklamlarındaki çıtı pıtı teyzeciklerin karnı gibi olmuştur. bir de üstüne yıldırım demirören "ya aslında biz yıllardır paf takımla oynuyormuşuz, sivasspor maçına as takımla çıkacağız" gibi bir açıklama yapsa da ortamı kurtarmaya çalışsa bütün gün hafiflikten nivea reklamındaki beyaz tüy gibi düşersiniz...