kürtçe dayanma, direnme, mukavemet. düzelti: dördüncü nesil yazardır kendileri, hoşgelmiştir. düzelti 2: bu entry nin ilk hali 3 artı ve 2 de eksi almıştır. artı verenlere teşekkür ederim ama niye verdiklerini anlayamadım pek. hele eksi verenleri hiç anlayamadım; kürtçe bir kelimenin ne olduğunu açıklamak kötü bir şey mi acaba?*
berhvedan diye okunduğunu tahmin ettiğim nike sahip,nasyonalist insanları ''bir toplumun en tehlikeli'' insanı diye nitelemiş kişidir.
solcu olabilir,kürt te olabilir ama bunu düşünmesini gerektirecek ne oldu,kimden zarar gördü,onu merak ettim ben.
şayet kürtse bu ülkede onun gibi 10 milyon insan var ama şimdiye kadar aynı milleti paylaştığımız insanlardır,bu direniş neye acaba bir de onu merak ettim naçizane.
nasyonalist e değil aşırı milliyetçiler e tehlikeli diyen nickin sahibi ben. ayrıca hangi milliyet olduğu belirsiz, bir alman, bir fransız, bir ingiliz milliyetçiliği de olabilir gayet tabi. * kanımca tüm milliyetçiliklerin aşırısı tehlikedir bir toplum için. yaşasın halkların kardeşliği!!!
"yaşasın halkların kardeşliği" sloganını beraberce söyleyeceğim yazar. ha bölücü müyüm, pkklı mıyım? hayır. sadece insanım ve tüm halkların kardeşçe birlik içerisinde yaşaması gerektiğini düşünüyor ve kalben bunu istiyorum. nazım ağabeyin de dediği gibi "ve bir orman gibi kardeşçesine"..***
çılgın zamanlarda yaşamak bize düştü; ölümün acımasızlığı herzamankinden beter; gidenler, gelenler, düşenler... ahh zamanın sonsuzluğunu anlamayanlar. düştük yola, güzel şeyler bulmak umuduyla, ışıklarıyla büyük şehirler yol oldu bize, iz sürdük yalnızlığa... diyor o muhteşem kardeşler *
dedikleri gibi çılgın bir zamandır yaşadığımız. insanın birbirinden en çok uzaklaştığı, söylenenlerin anlaşılandan öteye gitmediği, onca ayar ve eleştriye rağmen inanılan fikirleri hala savunmanın manevi ağırlığı ve dahası...
bir insan başka bir insana fikrinin zıtlığı nedeniyle hayvan diyebilme hakkına sahip midir acaba. bu tür bir durumda olana böyle bir lafın denmeyeceğinin yanısıra denmesi durumunda diyene aynı lafı iade etmenin de yanlış olduğunu gayet iyi bilmekteyim. ama nedeni insanı düşünceye sevkediyor, ha nedeniyle birlikte dense belki diyen de 'hakkaten öyleymişim' der. ama hayvanlık teşkil etmeyip sadece zıt fikir teşkiliyatından ibaret bir fikirden ötürü denmişse garibine gider insanın. belki nickin anlamı olan mücadele lafına sinirlenip söylenmiştir, fakat bu lafın bu kadar koymasının hiçbir mantığı olamaz. 'mücadele' o kadar fena bir laf mı acaba, hani herhangi birşeye olan direnişi ifade eden bir kelime... hani şu an bunu okuyan veya okumayan, duyan ya da duymayan, bütün insanların yaşamla ve karşılaştığı haksızlıklar, adaletsizlikler, dengesizlikler, dengesizler ve daha nicesiyle olan direnişini ifade eden bir kelime... böyle bir lafa olan hazımsızlık niyedir acaba?
bulunduğu çevrede yanlış izlenimler bırakmış yazar. ne komünist, ne din düşmanı, ne kürt ve ne de herhangi bir ırkın faşisti olan yazar. bir fikri yargılarken, yargılayandan önyargılı davranmamayı, sadece kendi fikirleriyle uyuşmadığı için fikirlerine saygısızlık etmemesini dileyen yazar. ayrıca bunları birer suçlama olarak kabul eden yazar. ve suçlamalar ancak nedenleriyle birlikte verildiği takdirde mantıklı hale gelir. diğer türlüsü iftira kavramı adı altına girmektedir.
kimsenin hiçbir şekilde herhangi bir iletisini silmesini istemeyen yazar. olumlu bir lafa sevinmek gibi negatif yönlü bir eleştiriye de saygımız vardır. zira bunlar işin tuzu biberi, biz neler gördük şimdiye değin, negatif bir eleştiriyi mi kaldıramayacağız. hayatın zıtlıklardan meydana geldiğini bilmek insanı çoğu şeye hazır hale getirmektedir.
başka bir dil seçen birinin söze hakkı olmadığı konu. madem o kadar yabancıya yabancısın, ilk başta kendin yabancı olma kendinle, sonra etrafına saldır... hangisi daha yabancı acaba? kürtçe mi, yoksa ingilizce mi?
(#6188208) nolu entrysiyle, türkçe'nin belirli aşamalardan geçtikten sonra bugünkü halini almış olduğu için kürtçe'nin sexy bir dil olduğu sonucunu ortaya atmamış yazar. ne alakadır ayrıca, denmek istenen, her dilin belirli zamanlarda gerek pratik gerekse teorik bir takım değişimlerden geçtiğidir, arzu edilense bu tür konularda ortaya konmuş cümlelerin başka taraflara çekilmemesidir.