favori şeyim. sadece sevdiceğimi önüne koyarım, onu da şey olarak adlandırmayacağım için favori şeyim diyebilirim bu dünyaya ilişkin. daha öncesinde true detective işgal etmişti bendeki o yeri bi 10 yıl.
ancak; bu griffith dallamasının başına gelenlerden gatts'ı sorumlu tutup tutulmaya sebep olması bi saçma lan. tüm hikayenin bunun üzerine kurulu olması falan. adamın tek yaptığı senin yanından ayrılmak. dallama gibi gidip kralın kızıyla skişen sensin, sonuçlarına katlanan da sensin. yani o noktada kalkıp gatts'ı suçlamak için hakkaten sosyopat olmak lazım. bu olaydaki; "griffith'in behelit vasıtasıyla belirlenmiş kader çizgisi gatt'sın çelikten iradesiyle kesişince aslında önceden belirlenmiş şan ve şöhretle dolu kaderi tuzla buz oldu" şeklindeki arc'ı anlıyorum, güzel de, ama yine de bi insan sırf yanında olmaktan vazgeçti diye başına gelen tüm felaketlerin sorumlusu olarak bi başkasını belleyemez be. hele de bu derece intikam ateşiyle dolacak şekilde. bi saçma geliyor orası bana. hatta animeyi ilk izleyip bitirdiğimde anlamamıştım bile, sonra ordan burdan okuyarak uyandık mevzuya.
Miura iyice aştı haddini. Mangayı kabızlaştırdı zaten. Eski arclara bakıp duruyorum ne yapayım. Miura artık çiz şu yeni bölümleri diye isyan ettiren manga.
aşık olduğum mangadır. çizimleriyle adam ne yapmış be dedirten mangadır. Kentarou miura mangakadır. germen mitolojisinden bayağı esinlenen bir Mangadır. mangaka yeni sayıları çok geç çıkarmaktadır. yeni sayının çıkmasını beklerken önceki sayıda ne olduğunu unutabilirsiniz. adam ölecek gidecek hala ilerletemedi şu mangayı. çizimleri de eskiye göre bayağı değişmiştir. güzel çizsin de bekleriz.
manganın baş karakteri gats'tır. gats, daha bebekken annesi öldürülmüştür. annesi bir ağaca asılmıştır. gats'ın göbek bağı kopup aşağı düşmüştür. oradan geçen bir paralı asker ordusunun liderinin karısı, gats'ı görür görmez sevmiştir. evlat edinmek ister. paralı askerlerin lideri buna sıcak bakmasa da karısının isteğini kabul eder. 3 yıl sonra bu kadın hastalıktan ölür. paralı askerlerin lideri, gats'tan yavaş yavaş şüphelenmeye başlar. gats büyür. aynı üvey babası gibi paralı bir asker olur. üvey babası gats'a çok kötü davranmaktadır. gats da aynen üvey babası gibi iyi bir paralı asker olmak istemektedir. orduda bulunan donovan adlı pedofili, gats'ı babasından bir geceliğine satın alır. gats da tecavüze uğrar. gats, üvey babasının böyle bir şey yapabileceğine inanmaz. gats, donovan'ı bir yerde sıkıştırır ve ağzına ok atarak öldürür. bir gün bir savaşta gats'ın üvey babası top atışı yüzünden bacağını kaybeder. gats'ın üvey babasının ruh hali iyice bozulur. gats babasına yaranmak için her şeyi yapar ama üvey babası her zamankinden daha da sinirlidir. bir gün, ordudaki askerler, gats'ın üvey babasıyla dalga geçerler. gats'ın üvey babası buna çok içerler. o gece gats'ı öldürmek için gats'ın çadırına girer. gats'a "karım senin uğursuzluğun yüzünden öldü, sen şeytanın dölüsün" der. gats da ani bir hamle ile üvey babasının boğazına kılıcı saplar. o sırada çadırdaki lamba yere düşerek kırılır ve yangın çıkar. çadırda yanmaya başlar. diğer askerler de yangını görür. gats'la babasının cesedini görürler ve gats'a saldırmak için hücum ederler. gats da hemen ata binip oradan kaçar ama arkasından gelen askerler, gats'ın sırtına bir tane ok atarlar. gats, atla birlikte uçuruma yuvarlanır. gats sabah uyandığında, oradan geçen paralı askerler onu yanlarına alırlar. birkaç yıl geçer. gats daha da güçlenir. boyundan büyük bir kılıç taşır. bu kılıç çok da ağırdır. gats, bir gün dövüş müsameresine katılır. insanlar onu görünce çocuk la bu daha diye dalga geçerler. müsamerede iri yarı bir adam vardır. balta kullanarak bütün rakiplerini öldürmüştür. herkese meydan okur. gats da o adama meydan okur. kazanan şu kadar altın alır pazarlığından sonra dövüşe başlarlar. gats, adamın koca baltasını parçalar ve adamın kafasını yararak öldürür. altınlarını alır. herkes ona şaşkınlık içinde bakmaktadır. orada bir kişi daha vardır. adı griffith'dir. bu kişi gats'ın kaderini tamamen değiştirecektir... okunulması şiddetle tavsiye edilir.
gelmiş geçmiş en iyi mangadır. çizimleri insanı hayran bıraktırır. kentarou miura mangakasıdır. germen mitolojisinden esinlenilmiştir. mangaka archları çok geç çıkarmaktadır. mangaya ait tek sorun budur. 97 yapımı animesi de vardır. manganın küçük bir kısmını kapsar ama izlenebilir. yeni çıkan animesinin çizimleri çok kötüdür. izlenilmemesi tavsiye edilir. eğer mangaları okumayı çok seviyorsanız bu mangayı okumak mangaları olan bakış açınızı değiştirecektir. karakterleri, gats, griffth, casca, iskelet şövalye, zod, schirke, skidro, farnese'tir. tanrının eli denilen kavram, 5 tanrıyı temsil eder. şiddetle okunulması tavsiye edilir.
(bkz: Kenpû denki beruseruku)
Mükemmel bir anime. Gotik orta çağ detayları, şiddet ve kan sahneleri, fazla fantaziye kaçmayan hikayesi ile ve özellikle Gatts gibi bir karakteriyle en iyi animelerden biri. izledikten sonra yeni bir kahramanınız olacak.
ikinci sezonunun çıktığını duyunca sırf asıl seri olan kenpuu denki berserk' in ekmeğini biraz daha yemek için çıkartıldığını düşünüp izlememiştim. aradan neredeyse 20 yıl geçtikten sonra ikinci sezon çıkarmanın benim için başka bir mantıklı açıklaması yok.
geçen gün belki yanılıyorumdur diye başladım ama hayal kırıklığından başka bir şey olmadı. çizimleri bile kötü. 20 yıl öncekinden daha kötü animasyon yapmayı nasıl becermişler anlayamadım.
çizimleri gerçekten aşmış bir manga serisi. okurken her sayfada hayran hayran çizimleri incelemekten ne okuduğunuzu unutursunuz. bunu bana yaşatan ikinci kişidir serinin sahibi kentaro miura. ilki ise kingdom come, marvels gibi muazzam işlerden tanıdığımız ünlü çizgi roman çizeri alex ross.
-- spoiler gibi --
şimdi berserk'in çizimleri bir kenarda dursun, biraz da hikayesini öveyim. Bir kere berserk'te bir darbeyle on küsür adamı ikiye bölen, sayı dezavantajına rağmen koca orduları dize getiren birliklere komutanlık eden karakterler olabilir, lakin kimse kahraman değil. tam olarak sadece güçlü olanın hayatta kalabildiği bir dünya berserk dünyası. bu dünya da bir şeyler elde etmek için ya doğuştan şanslı olmanız ya da karşılığında büyük fedakarlıklar yapmanız gerekir. hikayenin ana çatışması da buradan doğuyor zaten. doğduğundan beri sadece acı çekmiş, güven ve bağlılık duygusundan yoksun bırakılmış, tek sahip olduğu şey olan kılıcının doğrultusunda ilerleyen ve hayatta hiçbir amacı olmayan guts tüm hayatını tek bir amaca adamış, bu uğurda varını yoğunu feda etmeye hazır olan aşırı motive ve ihtiraslı beyaz şahinle karşılaşıyor. Zodd kehanetinde guts'a "beyaz şahinin ihtirası bittiğinde sen ölmüş olacaksın" gibisinden bir şey söylüyordu hatırlarsanız. işin ilginç yanı beyaz şahin'in ihtirası gatts'ı öldürmek bir yana daha da hayata tutunmasını sağlayacak, tıpkı kendisinin ki gibi esaslı bir yaşam amacı ve bunu körükleyecek motivasyonu veriyor. griffith* sürekli herkesin belirli ve değişmez bir kaderi olduğunu savunurken guts, zodd'un kehanetini bozuyor ve damgası yüzünden ölüme en yakın kişiyken insan sınırlarını yerlebir edip ruhani varlıklara karşı her savaşında insanın kendi kaderini çizebileceğini ispatlıyor.
--spoiler gibi--
gerçekten her açıdan muazzam ve incelenmesi, üzerine konuşulması, tartışılması gereken bir eser berserk. ortaçağ'ı atmosfer ve karakterler üzerinden oldukça iyi yansıtıyor miura. Doksanlar da yayınlanan animesinin müzikleri harikadır. ama yeni serideki my brother(dragonslayer) isimli soundtrack insanı bir hayli berserker moduna sokuyor. bir başka olmuş cidden. hazır yeni animeden bahsetmişken onu da beğendiğimi belirtmek isterim. tabi ki ellerinde çok daha iyi olabilecek bir malzeme var ama berserk olsun taştan olsun diyerekten izlediğimden pek rahatsız olmadım.
kuroi kenshi'siyle, orospu çocuğu girifisu'suyla, karizmanın bir numaralı adresi skull knight'ıyla, settingiyle, hikayesiyle, felsefesiyle bambaşkadır berserk. yukarıda da belirtildiği gibi mangaka ölene kadar sürecek gibi duruyor. umarım kara kılıç ustasının huzura erişini görmeden bitmez bu seri.
ilk defa 1989 yılında yayınlanmaya başlanmış hala daha yayınlanmaya devam eden japonya da seinen (aşırı şiddet içerikli) türünde en fazla satış yapmış hala da yapmaya devam eden manga serisidir.
tahmin ediyorumki griffith elf adasına bir saldırı düzenleyecek, potansiyel rakiplerden pek hoşlamıyordu çünkü. bir saldırı-karşı saldırı olarak umarım kara kurdun beyaz şahini darkswordla doğradığına şahit oluruz. mangaka ölmeden..
animeleri ve mangaları ortak olarak düşünürsek gelmiş geçmiş en iyi ikinci japon yapımı dediğim seri(code geass birdir bende ama berserk daha bitmemiş bir yapıt, geçme potansiyeli var). Animesi mangasının yerini tutmaz. Hem senaryoya sadık değildir hem de hikayeyi aksiyonun tam ortasında keserek final verir.
-- spoiler -- death note'la ilgili de --- spoiler --- içerir
diğer yapıtlardan farklı olarak tam bir iyi kötü ayrımı olmayan bu yapıtta bize protagonist gösterilen guts istemeden masum bir çocuk öldürmüştür. hayır, death note' un kirası gibi kötü amaçlı gösterilen protagonist değil (anime süresince bazı sahnelerde kira kırmızı l mavi saç efektleriyle gösterilmiş kira anime sonunda kaybederek idealinin yanlışlığına değilnilmiş ve bu mesaj verilmeye çalışılımlıştır).
--- spoiler ---
hayatın gerçeklerini anlatan, karanlık konseptiyle tarzını korumuş, yeri doldurulamaz efsanevi seri. tek kötü yanı, yılda bir bölümü çıkar ve serinin yaratıcısı kentaro miura' nın ölmeden bitirememe ihtimalinin olması zira 90' dan beri devam eden bir seridir.