pandemistlerin korku yaymak için ne kadar şerefsizleşebileceklerini gösteren bir olaydır. sözde yolda ölen insanlar, sahte hastane görüntülerinden sonra işi sahte ölüm haberlerine kadar götürdüler.
geçtiğimiz günlerde, sağlık bakanlığı çalışanı ve aynı zamanda doktor olan berrin akbal'ın 2. kez covid'e yakalandıktan sonra 31 yaşında hayatını kaybettiği bazı medya organlarınca duyurulmuştu. kıytırık bir sitede yayınlanan habere korona medyasının sözde muhalif unsurları balıklama atlamıştı. ardından tüm pandemistler "gencecik insanımız öldü" diye duyar kasıp kapanma istemeye devam ettiler. tabii bu arada aşının koruyuculuğu hakkında da şüpheler oluştu.
peki gerçekte durum ne? sağlık bakanlığı'nda berrin akbal diye birisi yok. hatta türkiye'de berrin akbal diye bir doktor yok. haberlerde kullanılan fotoğraf da olayla hiçbir ilgisi olmayan berfu çetinkaya isimli bir oyuncunun fotoğrafı. berfu çetinkaya, bu olayla ilgili yargıya başvuracağını açıkladı.
tabii korona medyası da foyaları ortaya çıktıktan sonra yan çizip art arda tekzip yayınladılar. umarım berfu hanım'ın olayı yargıya intikal ettirmesi güzel bir şekilde sonuçlanır ve bu covid teröristleri ciddi bir ceza alırlar, hatta belki kapanırlar kim bilir. yasak getirtmek için haber uydurup, bir insanı mağdur edip sonra ceza alınca basın özgürlüğü diye sızlamayacaksınız. basın özgürlüğü gerçek basın için geçerli. inşallah tüm bu korona medyası ağır cezalarla karşılaşır. böyle bir orospu çocukluğu yok.
bu arada bu tezgahı düzenleyen pandemist troller kimlerse berrin akbal adına sosyal medyada sahte hesaplar açıp tıp mezunu ve sağlık bakanlığı çalışanı gibi göstermişler. kullanılan fotoğraflar da tabii ki başkalarının fotoğrafları. siz siz olun bu pandemistlere inanmayın. insan sağlığı umurlarında değil, bambaşka amaçları var.
koronavirüsün ne kadar tehlikeli olduğunu gösterir. evet bu virüs insanı öldürüyor ama öldürdüğü insan yaşamaya devam ediyor. dünya tarihinde böyle bir şey yok.
itoğlu pandemitler bu tarz sahtekarlıklarla tam kapanmaya zemin hazırladılar. ama günler sayılıdır, bizim de zamanımız gelecektir. hesap vereceksiniz. kapanan dükkanların, psikolojisi bozulan insanların, intihar edenlerin, katledilen eğitimin, çocukluğu çalınan çocukların, kaybettiğimiz özgürlüklerin hesabını vereceksiniz. zaten hükümet artık arkanızda olmayacak, çoktan turistlere satıldınız bile.