ata demirer'i sevmememe rağmen; yiğidi öldür hakkını ver düsturundan yola çıkarak eğlenceli bir film yapmış diyebilirim rahatlıkla.
recep ivedik'e yarılan bir kültürün bu filmi beğenmemesini yadırgadım.
sakin bir film olmuş. hep ekstrem hikayeler izlemeye alışmış millet sanırım. hayatın içinden, gerçek olma ihtimali yüksek olan hikayeler sıkıcı geliyor olabilir. ahım şahım güldürmüyor zaten gülmek için gidiyorsanız gitmeyin ama keyifli bir film. hüzünlendriyor da.
'kaplanı tadacan' güzel yerden yakalamış...
planınız programınız yoksa keyifli birkaç saat geçirmek adına rahatlıkla gidilebilecek bir film.
yılmaz erdoğan, şahan gökbakar, şafak sezer, cem yılmaz da dahil; hepsinden daha kaliteli ve eğlenceli filmler yapıyor ata demirer.
Bir kere oyunculuk olarak hepsinden daha içten ve daha gerçekçi yansıtıyor gibi canlandırdığı karakterleri.
Bir bakıyorsun padişah, bir bakıyorsun gariban bir müzikçi, bir bakıyorsun alamancı bir boksör...
Çektiği filmlerin Senaryosu iyi veya değil tartışılır elbet, ama ata demirer'in hayat verdiği kahramanların hissettirdiği ''gerçeklik duygusu'' kesinlikle tartışılamaz. **
Filmin sonuna dek dayanmamı sağlayan şey, -Ata Demirer'in taklit yeteneği sağ olsun- başarıyla kullandığı almanya'da yaşayan türkler'in aksanı. halamın oğullarını dinliyor gibi oldum sahiden. lakin konu bakımından çok klasikti, ata demirer'in inandığım yaratıcılığına yakışmadı pek.
bi' de nihal yalçın'ın gözü normalde de filmdeki gibi mi yahu? yalan dünya'da bakıverdim bakıverdim, öyle bir göz kusuru falan göremedim. neyse, seviyorum o kadını her türlü. fakat berlin kaplanı'ndaki kontrollü kadın tiplemesi yerine daha çatlak bir kadın figürü oluşturulabilirdi bence. ne edeyim, alışmışım bu hatunu çatlak patlak görmeye.
yine de izlenebilir bir film. hoş vakit geçirtebilir.
sıcacık ve izlemesi çok keyifli bir film. bu filme recep ivedik beklentisiyle gidecek olan varsa gitmesin. çünkü her dakika koltukları sallandıra sallandıra gülemezsiniz, o tarz bir film değil. ama kendi kategorisinde değerlendirilirse çok başarılı bir film olmuş. en azından yüzünüzde hep bir tebessümle izliyorsunuz.
haftasonu, mutevazı bir avmnin sinemasinda arkadaşınızla izlerken, ön koltuklari dolduran ilkokul çocuklarindan birinden, cenabet ne demek lan lafini duyabileceğiniz film. bu film sadece iyi vakit geçirmenizi sağlayabilir.
milletin mi ağzının dadı yok, yoksa benim mi beklentilerim, beğenim çok düşük düşüncelerine gark etmiş film. ben çok eğlendim, çok güldüm, hatta sondaki aileli sahnelerde gözüm bile yaşardı.
ata demirer boks sahneleri dışında çok içtendi, çok inandırıydı. ayrıca o vücudu yarı çıplak sergileyerek bence büyük bir özgüven gösterisi yaptı. film uzun zamandır ekranlarda görmediğimiz yüzlerden birkaçını yeniden görmemize sebebiyet veriyor. çalıntıdır, değildir, birileri çok güzel gözlem yapmış ve bunu filme aktarmış. almanyada yaşayan türk insanının ve gençlerinin aynısını oynamışlar, ne eksik, ne fazla. ayrıca ayhan kaplanın köpeklerini gezmeye çıkarttığı yaşlı alman teyze de süperdi. hele psikolog ablamız, of of daş. klasik bi türk filmi olsa başrol oyuncusu kesin psikologla bi durumlara girerdi. bence iyi film olmuştur, kesinlikle ve kesinlikle zaman kaybı değildir.
vasatın ötesine geçememiş bir film. Fetih 1453 gibi daha çok ilgi uyandıran filmlerin vizyona girdiği şu dönemde ancak bizim gibi sinemaya gidip fetih 1453'e yer bulamayıp "madem geldik bi filme girelim" diyenlerin gideceği filmdir. Yapmayın etmeyin başkasına gidin.
şok güsel olıyoo' repliği ile kendini ilelebed hatırlatacak, eyvah eyvah serisi kadar güldürmemiş ama ata' faktöründen ötürü daha gidilmeden sevilmiş filmdir. fetih 1453 gibi 10 gün önceden bilet almak için kıçınızı yırtmanıza da gerek yok hem.
ha bir de ; duşmahın, abdest*
verdiği mesajlar doğru algılandığı takdirde alınan zevkin iki katına çıkacağı film. komik, duygusal ve sıcak bir film olmuş. izlerken bir sahnesinde bile sıkılmadım. insanların beğenmemesinin nedeni gülmekten sıçacakları bir film beklentisi içinde olmalarıdır. bu film o film değil.