adalete güvenen insanların yaşadığı bir ülkede söylenebilecek ünlü sözdür.
hikayesi şöyledir :
"Prusya Kralı büyük Frederik, Potsdam ormanlarında gezinirken bir değirmenin bulunduğu tepenin yanındaki alçak bir tepe üstünde durur ve değirmeni satın alarak yerine bir saray yaptırmak ister. Fakat değirmenciyi bu satışa bir türlü razı edemez.
Kral değirmenciyi ikna etmek için önce değirmene değerinin kat kat üstünde bir meblağ ödemeyi teklif etse de Sans-Souci, "Olmaz ! satılık değil bu değirmen." der. Kral bu cevaba kızar ve " Sen benim Prusya Kralı olduğumu bilmiyor musun yoksa?" diye sorunca, "Biliyorum, biliyorum" der Sans- Souci, "Sen de benim bu değirmenin tapusu ile sahibi olduğumu bil." diye cevabı yapıştırır.
Kral iyice köpürür ve "Zorla alırım o halde. Bakalım o zaman ne yapacaksın ?" der. Değirmenci bu söz üzerine hiç telaşa düşmeden : "Berlin'de hakimler var." cevabını verir.
Kral bu cevap üzerine ıslah ettiği mahkemelerin adaletine kendi aleyhinde de güvenildiğini anlar ve bu yel değirmeninin Prusya Krallığı devam ettikçe korunmasını ister ve onun daha altında olan tepeye sarayını diker ve adını da Sans-Souci Sarayı koyar".
tabii, artık ülkemizde bu sözün söylenmesine imkan kalmamıştır. umarız bir gün bu söz tekrar söylenebilir.
--spoiler--
2012 de seçilmiş bir devlet yöneticisi : Benim bir bakanım bir şube müdürünü yerinden oynatamıyor. Yargı onu orada tutuyor.. Kuvvetler ayrılığı bize engel oluyor diyor.
1745 de Büyük bir imparatorlukta kral Koca imparatorluğun Kralıyım, Berlindeki yargıçlar yüzünden bir değirmeni yerinden kaldıramıyorum demiyor.
fakültede bir hocam anlatmıştı bu hikayeyi ve çok beğenmiştim. hangi hocamın anlattığını hatırlamasam da teşekkür ederim ve umarım günümüzde de ülkemizde yargı mercilerine bu kadar güvenilebilecek bir ortam oluşur.
hayatta deliler gibi kıskandığım tek söz.keşke hiç olmazsa, "ankara'da da hakimler var!" diye başka bir söz de dünya'da söylenseydi.sıradan bir vatandaş olarak, benim içim acırken, bazı yargıçlar, nasıl kıydılar adalete.