şurada sabahtan beri gördüğüm karektersizliktir. ulan çocuk sizin yüzünüzden ölmüş, sizin iki ağacı bahane etmeniz sebebiyle ortalığı yakıp yıkmanız neticesinde ölmüş, hala hükümet diyorsunuz!
mısırlı esma'ya üzülüp televizyonda hüngür şakır ağlama şerefsizliğinin yanında normal olandır. ulan sizler nasıl insanlarsınız be. sırf sizden olmadığı için çocuğun arkasından demediğinizi bırakmıyorsunuz, ölümüne üzülenlere demediğinizi bırakmıyorsunuz.
lan dana; "polise emri ben verdim" diyen kim diyen. at kafası. sizin şerefinize tüküreyim ben.
ya siyasetinizi sikeyim daha 14 yaındaki çocuk siyasetten anlamaz lan. sizden bizden bile değil lan bu çocuk ki o çok sevdiğiniz başbakanınız yüzüne halkımız birbirine siz biz demeye başladı. olum gidin bugün azcık içinizde insanlık varsa gidin.
bu insanların samimiyetsizlikleri artık komiklikten çok sıkmaya başladı.
şimdi öncelikle şunu belirteyim,
bu video'daki çocuk kadar bana acı vermemiştir berkin'in ölümü.
öncelikle insanların düşman olduğu partiye bu denli düşman olup, sokaklarda eylem yapıp ardından ölümler gerçekleştiğinde bık bık ötüyorsunuz.
bu çocuğun ölüm suçu devletin değil, gezi parkı direnişlerine katılanlarındır. boşuna suçlu aramayın gidin aynaya bakın. sizler orada ne için duruyordunuz ve napıyordunuz? devletin hiç müdahale etmemesini mi bekliyordunuz? iç savaş çıksa da etrafı yağmalasak zihniyetinde dolaşan insanlar varken hiç bir devletin bu gezi parkına müdahale etmemesini mi bekliyordun? o kadar kişi silahla mı dağıttırmayı düşünüyordun? siz ve sizin gibiler orada işleri neydi? oylarla iktidara gelmiş bir partiyi böyle isyan çıkararak iktidardan indirmek için mi? demokrasi, özgürlük anlayışınız bu mu? iyi şimdi samimiyetsiz samimiyetsiz berkin diye ağlamaya devam et. zaten 1-2 sene hiç bir şeyi hatırlamayıp hayatına devam edeceksin.
etrafında bunca çocuk yok yere ölürken isyanın yok muydu keke? senin yüzünden ölen bir çocuğun suçunu şimdi başkalarına atmaya çalışıyorsun.
edit: çok anarşizmi istiyorsanız söyleyin ebevenylerinize sizleri davullarla zurnalarla askere yollamasınlar, devletin yasalarını kabul etmeyin, isyanınızı başlatın sınırları baştan çizin. haydi onu da geçtim öncelikle vatanım benim, atatürküm, cumhuriyetimiz bizim vs. klişe duygulardan kendini arındıracaksın.
başta kim olursa olsun, devletçilik oynuyorsan bir direnişin varsa sana müdahale eder. partileştirmekten vazgeçin.
ölen çocuklarla, çalan çocuklar farkını anlamayan kişilerin teşhisidir. biz ölenlerin yanında haysiyetimizle ayaktayız. siz çalanların yanında haysiyetsiz kalın.
ortada "emri ben verdim" diyen bir başbakan varken, "anne senin ayağın sakat, ben çocuğum beni vurmazlar. ben alırım ekmeği" diyerek sokağa çıkıp başından gaz kapsülü ile 14 yaşında vurulan, 15. yaşına komada girip, 16 kiloyla hayatını kaybeden bir çocuğun arkasından ne yüzle laf ediyorsunuz hala dediğim cümle. kapayın çenenizi. azcık vicdan sahibiyseniz, susun.
Henüz daha 15 yaşında ekmek almak için çıkan masum bir çocuğun öldürülmesinin hiç bir şekilde izahı olamaz.. Onun ve ailesinin acısını paylaşmak için aynı siyasi görüşe ve mezhebe inanmış olmak gerekmiyor.. Bunun için birazcık insan olmak yeterli.. Şimdi yüreğiniz yetiyorsa BEN LAFA DEĞiL BERKiN ELVAN'IN KATiLLERiNE BAKARIM diye söyleyin...
-
Kendilerine katıra biçilen değerden daha az değer biçilen, alın terlerine hiç değer verilmeyen, kömür karası bahtları ile o zifiri karanlık kabirlere girmek zorunda kalan Berkin Elvan'a Rabbim'den rahmet diliyorum .
-
Bunun sorumluluğu ve (inanıyor isek) vebali hepimizde..
eğer sen "esmağğğğ esmaağğğğ" diye ağlayıp kendi vatanında, kendi polislerince yaralanmış 15 yaşında çocuğa geçmiş olsun demeyi bırak arkasından yalan yanlış beyanlarda bulunuyorsan,
hem zavallı çocuğun aklına girip onu namlunun önüne sürerek katili olan, hem de bundan üzülüyormuş gibi yapıp müthiş bir ikiyüzlülüğe imza atan aşşağılık vatan hainlerinin davranışıdır.
gezi direnişleri günü izmir/çankaya'dan geçiyorum, o da ne millet bank asya bankasını yağmalayıp ateşe verdi. e haliyle polis biber gazı ne varsa müdahale etti.
şimdi polis mi suçlu, protestocular mı?