Başbakanın o lanet olasıca emri yüzünden daha çocuk yaşta hayata gözlerini yummuştur. Rte nin yerinde kim olsa olsun suçludur. isterse emri veren bahçeli olsun, kılıçdaroğlu olsun bu ölümler
o emri vereni suçlu yapar.
"sen bir şey olursa kaçamazsın anne. ben hızlı koşarım, ekmeği ben alırım..." dedi ve gitti. bırak kahvaltıda seni bekleyen çayı, anneyi, babayı, bu ülkeyi, hırsızları, katilleri... koş çocuk cennete koş...
çocukların bakkaldan evlerine kafalarına gaz fişeği yiyerek değil, ekmeğin köşesini yiyerek döndükleri bir ülkeydik biz. berkin uyudu, sen uyuma.
yaşamak, dedi, tek marifetiniz -biraz özen gösteriniz.
zulüm kimse zalimlik yapmayınca biter -mazlumlar dahil, dedi.
ama yapmayın, o daha bir çocuk, dedi tanrı.
gencecik yaşta hayatının baharını bile göremeden aramızda ayrılan faşizim kurbanı kocaman insan.
suçun meşrulaştığı, katillerin serbest kalmasının sorun yaratmayacağı,insanları kafanıza göre ezebileceğiniz bir ülke yaratıp sonrada normalmiş gibi savunabiliyosanız ve hala allahınıza sığınıyosanız allah belanızı versin.
ne yazsam eksik.. konuşsam tesiri yok sussam gönül razı değil..
burası çocukların gülüşünü solduran bir yer affet bizi berkin, affedin bizi ceylan, uğur, ali ismail..
sayfalarca acımızı döksek de, ekmeğin köşesinden kopardığımız her parçada aklımıza gelecek olsa bile iktidarın elbet kafalardan sileceği çocuk. berkin'in asıl öleceği gün 30 marttır. 30 mart'tan sonra sorabileceğimiz bir hesap olmayacaktır.
Öyle bir sabah ki, daha karanlık olamazdı. Kalplerimizde tarifsiz bir burukluk bıraktın be çocuk. Sen yaşam mücadelesi verirken, savaşını kaybederken güldüklerim sanki haram. Eli kanlı katillerinin, kör destekçilerine haykırmalarına engel olamamak sanki bir özür. O gün orada ekmeğini alıp evine dönerken elinden tutup seni koruyamamış olmak bir pişmanlık.
Işıklar içinde huzurla uyu büyük çocuk. Gün gelip devran döndüğünde bu sabahın kasveti unutulmayacak; senin kara gözlerin unutulmayacak; ali ismail, ethem, abdullah, mehmet, ahmet, medeni, hasan unutulmayacak!
"on dört yaşım diken ile kaplanmış
göz ucuma karıncalar toplanmış
kurşun gelmiş kaşlarımın üstüne
alın yazım okur gibi saplanmış
uyu memikoğlan uyu
öte geçelerde büyü"
Şimdi düşünün bugün doğan bir çocuğunuz olduğunu ve ona Berkin ismini verdiğinizi...
Ve yine düşünün bundan 15 sene sonra adını Berkin koyduğunuz oğlunuz Babalar gününde -fırına giderken yada sokakta oynarken veyahut okuldan dönerken!- potansiyel bir katilin parmağıyla bastığı tetiğin ateş aldırdığı tüfekten çıkan gaz kapsülü ile başından yaralandığını.
Ve kanlar içindeyken ağzından ''BABAMA SÖYLEMEYiN ÇOK ÜZÜLÜR'' cümlesi çıkıyor...
Otobüste yakılarak öldürülen Serap için nasıl kürt terörüne lanet ediyorsan, Berkin içinde polis terörüne lanet etmek zorundasın!
Biz çocuklarımızın okuldan rahat bir şekilde otobüsle evlerine yakılmadan döneceği ve fırından ekmek almaya gittiğinde acaba öldürmüşler midir ? diye korkmadığınız bir ülke inşaa etmek istiyoruz.
Ne yazık ki Berkin ölümlüydü! Aynı Serap gibi...
Serap'ta bizim Berkin'de...
Selam olsun ufacık yürekleriyle dağlar kadar acı verenlere...
Ulan 14 yaşındaki çocuk hayatını kayıp etmiş hala uzun adamı yedirmeyiz diyor
Biz yemeyiz yamyam değiliz zaten Allah'a havale ettik onu.
berkin elvan'a 14 yaşındaki bir çocuğa rahmet dilememek terörist'ti o demek şerefsizliğin daniskasıdır
14 yaşındaki çocuk elinde silah yok patlayıcı yok nasıl devletin düzenini boza bilir ona bu iftiraları ata bilmek için onun ölümüne sebebiyet verenler gibi gözünüzün dönmesi lazım.