--spoiler--
"Madencilik halkla barış olmadan yapılamaz" diyen Sivrioğlu'nun açıklamaları şöyle: "Çevrenin korunması da cevherin çıkarılması da gerekir. Altın çıkarma işi yöre halkıyla barış içinde yapılmalı. Koza Altın'ın ruhsatı olmasına rağmen Kaz Dağları'nda hiçbir çalışması yok. Eğer halk istemezse o bölgede madencilik yapmayız. Bergama'da da insanlar önce istemiyordu, ancak biz halka çevreye zarar vermediğimizi kanıtladık. Maden ocaklarının bulunduğu noktadaki zeytin ağaçları civarındakilerden çok daha fazla zeytin verdi."
Sivrioğlu, madencilikte iki yöntem olduğunu anlattı: "Biri açık diğeri kapalı ocak. Bu cevherin derinliğine, kalınlığa, miktarına bağlı. Kapalı ocakta yerüstü daha az etkileneceği için, çevreye etkisi daha az. Açık alandaysa geniş alanda çalışma gerekiyor. Açık ocak yapılırsa bir miktar ağaç kesmek gerek. Bunların da zeytinlik veya milli parkta olmaması gerekir. Türkiye'de Çanakkale'den Muğla'ya her yerde altın rezervi var. 6 bin 500 ton altın rezervinden söz ediliyor." Sivrioğlu, Bergama Ovacık'ta hem kapalı hem de açık ocak, Balıkesir Havran'daysa açık ocakları bulunduğunu belirtti.
--spoiler--
eurogold adıyla başlayan sonra adını normandy olarak değişen ve şuan ki adı koza altın a.ş olan siyanürle altın çıkaran şirketin genel müdürü yaptı bu açıklamayı radikal gazetesine..
kimmiş o ikna ettiği halk neredeymiş diye soruyoruz kendisine? kimi kandırıyorsunuz?
hala bölgede direniş devam ediyor hala halk durumdan memnun değil.