genellikle adana, mersin, iskenderun, hatay, antalya gibi güney illerinde yaşandığını gözlemlediğimdir. ankara'da hiç bi berber değdirmez zira. karasal iklimde kan alırlar adamdan kan...
bir tesisatçı ne kadar çatalını gösteriyorsa o kadar iyi iş yapıyor oluyorsa;
berber de ne kadar değdirirse o kadar başarılıdır hacı. bu ılıklık falan değil lan.
3-4 senedir kurtulunmuş olaydır. teee ilk okuldan beri aynı berbere giderdim. adam şehir değiştirmese gitmeye de devam edecektim ama mukadderat işte. benden 10 yaş kadar büyük olsa bile arkadaş idik kendisi ile halı saha takımımız falan vardı. tabi arkadaş olmamız bu gelenekten mahrum bırakmıyordu gebeşi her gittiğimde boş geçmezdi hiç..
neyse efenim işte bu arkadaşım olan berber alıp başını gidince önümde 4 seçenek vardı. 2 tanesi genç berberler hani şu saçlarının yarısı sarı yarısı siyah şekilli traşlı olan içeride yüksek ses ile müzikler çalınan tiki tarzı. onları kafadan eledim çünkü bu elemanlarda boş geçmezlerdi. 1 tane amca var onu da yaştan eledim arada göremeyip kulağı falan götürmesin diye. en sonuncu ve en mantıklı olanı vücudundan yarım metre ileriye kadar ulaşan göbeği olan alt caddedeki dayı idi. değdirme işlemini göbeği ile yaptığı için çok sıkıntı yaratmıyor. genç arkadaşlara tavsiye olsun kulaklarına küpe olsun *
Ben- tamam anladık, ata sağ tarafından binilir de berber değdirmeye de sağ tarafından mı başlar?
Berber- pardon kardeş anlamadım?
Ben- sağ kolumdan değil de sol kolumdan başlasan diyorum değdirmeye. Malum, her yiğidin bir yoğurt yeme (pardon, değdirilme) şekli var da onun için dedim.
Berber usturayı gırtlağa "sen ne kadar da esprili bir yavşaksın" tebessümü ile gırtlağa dayar.