önce kafanı bi ıslatır. sonra o soğuk şampuan direk kafaya dökülür. irkilirsin biraz. acaba ne döktü lan bu adam dersin. hoş kokulu şampuan maharetli ellerin yardımıyla kafana yedirilir. sonra o anı beklersin. ha indi ha inecek o el diye. ve sonunda gelmiştir zamanı.
kafadan bir anda yüze iniverir o el. hunharca yüzünde gezinir nezaketsiz şekilde. sen evde yılda bir yıkamana rağmen yüzünü, o an sanki bebek g*tü gibi sıvazlamasını istersin. ama hiç olmaz, olamaz.
sonra dirseğinde bi sertlik hissedersin.*
(bkz: berber dayaması)
yüze gelen köpükleri temizlemek için yapılan eylemdir.
elini 3 dakika şampuanlı saçın içerisinde gezdiren bir el yüze değerse niye huylanılır anlayabilmiş değilim. o sırada yüzü yıkayan el, gayet temiz bir el. esas huylanılan yıkanıp yıkanmadığı bilinmeyen berber havluları ile yüzün durulanmasıdır.
bazıları için rahatsız edici olabilir. nitekim yabancı bir elin yüzü gözü ovalaması hoşlarına gitmeyebilir. tabi başı eğerek yıkadıkları için bir yerde mecbur kalıyorlar. şampuanlı sular sızıyor yüze doğru. oysa bayanların ki ne güzel. kafaları arkaya doğru yatırılarak yıkanıyor saçları.
insanı sinir eden bir şeydir. aslında ondan daha kötüsü en kaliteli şampuanı kullanırsınız asla ve asla başka bir şampuanı şaçınıza değirmessiniz, saçınıza özenle bakarsınız ancak berber abimiz kafanızı yıkarken duru şampunı saçınıza boşaltır.
ben yalnızca bi berberde karşılaştım bununla. ne zaman yüzümü yıkasa, çocukluğumda babaannemin anneme nazaran daha haşince yüzümü yıkayışı gelirdi aklıma. berberi bu bakımdan babaanneme benzettim. ama yüzümden sarılı havlu çıkartılıp da berberle göz göze gelince babaannemin şefkatinden ne kadar uzak bir insan olduğu çarptı hep gözüme. çok zor günler geçirdim...