ağabeyi kuaför olan bir insan için başa gelmesi mümkün olmayan insandır. ancak...
kuaför olan ağabeyin düğünü vardır. telaştan saç sakal traşı unutulmuş esnaf dostlardan birine gidilmiştir.
bak kardeşim şöyle kes böyle kes. şurası şöyle olsun bu olsun.
tamam abi yaparız abi. gel otur. oğlum çay ver derken...
saçlar rezil olmuş, sakal traşı istenilen gibi olmamış, moral 0, gergeinlikle ağabeyinizin düğününe gidilir. diğer kardeş abi ve bilimum kuzen tarafından afedersiniz taşak malzemesi olunuur.
nedeniyle saç kestirmekten çogu kez vazgeçmişimdir. o kadar yıl uzatıyorsun, sonra bir kırıkları alınacak yada birkaç parmak kısalacak diye gidip saçının yarısı olmadan çıkıyorsun kuaförden. hayır anlamıyorum çok kesince daha çok para mı alıyorlar sanki? ama sonunda dilimden anlayan ve tam istediğim gibi bi kuaför buldum uzun aramalar sounucunda. evet, artık saç kestirmekten korkmuyorum.*
azıcık lafından anlamazlar.ucundan kısalt dersin keser saçı kuş gibi kalırsın ortada
tamam yeter iyi bu diyince hiç duymazdan gelip bir de çekmeceden daha küçük makası çıkarıp son rötuşları yapanı da mevcuttur.
her seferinde nasıl keselim diye sorup her seferinde kesinlikle anlamış gibi yapıp ve yine her seferinde saçı resmen götüne dönderen ibine berberin işidir.
tövbeler edilir, bir daha o horoz bu çocuğuna gidersem.. denilir ama gün gelip saç uzadı mı başka berber aramaya üşenilir ve yine o her zamanki "kasap"ın yolu tutulur.
berbere hafif toplayalım tarzında onu galeyana getirmicek sözler söylemeli biraz kısaltalım gibi içinde kısa kelimesi geçen cümleler kurmaktan kesinlikle sakınılmalı aksi takdirde hoş olmayan sonuçların elde edilmesi kuvvetle muhtemeldir.
benim gibi kıvırcık saçlıysanız başınıza sıkça gelebilecek durumdur.o yüzden kestirdiğim zaman cuma akşamı kestiriyorum,iki gün kendime alışma evresi yaşıyorum ve okulda gülüşmelere meze oluyorum.en son geçen sene asker traşı oldum.o gün bugündür gitmiyorum berbere neyim.
iş işten geçtikten sonra,kuaförün "ammaaann kökü sende değil mi?" gibi soğukkanlı bir mizaçla konuşması,cineyet davalarında hafifletici sebep olarak görülmektedir"
hay elini diye içimden küfürler ettiğim durumdur.
koltuğa oturmadan önce söylerim hep; şu kadar kes, şekil bu olsun, fazla kemse diye. baktım olmuyor espri ile karışık '' yemin ediyorum söylediğimden fazla kesersen seni dava ederim dedim '' işe yarayacağını hiç tahmin etmemiştim artık ne kadar dersem o kadar kesiyor saçımı.*
her insanın başına en az 5-6 kez gelen ve gelecek olan olaydır. adam saçımızla oynuyor, ayıptır söylemesi s.çıp sıvıyor biz bir şey diyemiyoruz. haa neden diye sorarsan bak onu ben de bilmiyorum. **
günün birinde mısır püskülüne dönmüş saçlarımı biraz kısaltmak, favori ve enseleri toplatmak için berber koltuğuna oturdum. sıram tam da istediğim gibi, sevdiğim berbere denk gelecek şekildeydi. çünkü bir berber dükkanında saçları zik gibi kesen en az bir tane berber vardır. neyse efenim herşey yolunda, galatasaraylı olmama rağmen berberin fener muhabbetine bile katlanıyorum, aslında selçuk iyi çocuk gibi kelamlar ediyorum. berber saçımı ağır ağır, güzel bir şekilde kesiyor. derken o anda telefon çalıyor, bizimki telefonu açıyor, ben saçımın sol tarafı kesilmiş sağ tarafı uzun bırakılmış bir halde bekliyorum. arada da geniş camekandan bana sırıtarak bakan insanları gözlemliyorum.
bizim berber yüzü ekşimiş bir şekilde telefon konuşmasından dönüyor, dükkan sahibinin onları dükkandan çıkaracağından bahsederken küfürleri ardı ardına sıralıyor. bense başıma geleceklerin bilincindeyim. ya allah deyip girişiyor saçlarıma, dükkan sahibine olan tüm hıncını benden çıkarıyor, götünü öpeyim berber ağabey daha da kısaltma diyorum dinlemiyor, çılgınca saçlarımı kısaltıyor.
saçlarımı muzlu ricoys şampuanla yıkadıktan sonra kafamı kuruluyor, kulaklarımın içini pamukla kuruladıktan sonra ne kadar pislik çıktığına bakmayı ihmal etmiyor sarımtırak pamukları çöpe atarken... parfüm sıkayım mı? diyor, kalsın diyorum, ücreti ödedikten sonra kaçarcasına çıkıyorum berber dükkanından. zenci repçi edasıyla kafama kapşönü geçirip evimin yolunu tutuyorum.
o günden sonra berbere gitmeyeceğime dair kendime söz verdim sözlük, 7 aydır kestirmedim saçları, bonusumsu saçlarımla mutlu bir hayata yelken açtım...
çıraklık eğitimde öncelikli konulardan biri olagelmiştir. mutlaka saçı istenilenden biraz daha fazla kesin. size 1 gelene siz 1000 gidin diye söylenir hocalar tarafından. bunun sonucu olarak da facia berber salonları her yeri kaplamıştır. *
çırak olabilir ya da ticaret zekası yoktur çünkü bırakın istenilenden daha fazla kesmeyi hatta biraz daha az kırpar, saç çabuk uzayıp kısa zamanda tekrar müşteri kazanayım düşüncesiyle.
