berberlerin kendine güveninin ve kendilerini tatmin etmelerinin bir göstergesidir. "eyvallah usta olmuş" dersin ama tutmaya devam eder. boş boş bakarsın ilerleyen saniyelerde. hatta aynaya bile bakmazsın artık. göreceğini görmüşsündür çünkü. ama yine de ısrarla o aynayı orda tutar ve sıkıntı yaşatır berber kişi.
O kadar hızlı gösterir ki ne olduğunu anlayana kadar paltonuzu elinize vermiştir.
-Bak abi nasıl olmuş.
fıss fıss fıss
tamam abi şu kadar versen yeter.
berber ayna ile saçın arkasını göstermez. gösterdiği kafanın arkasıdır. ancak bu gösterim berberden berbere değişmektedir. benim berberim bunu ciddiye alarak yapar ama başkasının ki yapmayabilir. ona da ona göre davranmak gerekir.
bazen tamamen formalite icabı yapılır zira kimi berberler koyun traş eder gibi traş ettiklerinden o saatten sonra yapacak bir şey kalmamıştır o saça. bu yüzden berberle şöyle bir diyalog geçmemelidir:
-nası keselim(bu arada berber saçlarla oynar)
+valla takıl kafana göre topla saçı
-ya bismillaah
.
.
+hasssstirr(içinden söylenir bu)
genç: *ah be .....* abi, bak yine dediğim gibi olmamış, ben naturel olsun demedim mi güzel abim?
berber: hakkat ya, öyle dediidin di mi ya, hay gözünü sevdiğim, unutmuşum kusura bakma**
genç: ne bakıcam abicim kusuruna, kusura baksam bile neyi değiştiricek, o mantığında ters orantı gösteren yamuk eline sağlık demekten başka ne diyebilirim ki güzel abim.
denmesi her zaman istenebilir fakat genel de:
genç: neyse .....* abim, bi daha ki sefere arık.
ya da:
genç: canın saolsun .....* abim, hem bak bu daha güzel oldu bence.
denilir ve her seferinde de:
berber: he ya dünyanın sonu mu lan
cevabı alır.
neyse ki bu dialogları seneler önce arkadaşlarıma bıraktım ve bir berbere takıldım gittim. hatta ve hatta 6 ay gidemeğim oldu, ne mi yaptım, hiç kestirmedim saçlarımı, sonraki halini de o kesmedi çok yakışmış diye*; fakat berberim öyledir ki, o bile her seferinde yanlış keser saçımı ve ben de hala ona gitmeye devam ederim.
(bkz: türk mantığı)
bir de bazı acemi veya şakacı berberler vardır. bunlar aynayı enseden tutmak yerine bizzat önden tutarlar. siz kendi yüzünüze yakından bakarken kısa süreli bir şaşkınlık geçirirsiniz ama istifinizi de bozmadan koltuktan kalkıp para ödemek için vezneye gidersiniz.
bu esnada ense tıraşının dikkatle incelenmemesi için ayna ileri geri sağa sola oynatılır. nasıl olmuş abi sorusuna elina sağlık bilader diye cevap mecburen yapıştırılır.
o nasıl bir fizik kuralıdır diye küçüklükten beri düşünülen olay. aynaya bakıyorsun kendini görüyorsun. arkana bir ayna daha koyuyorlar karşında kafanın arkası görünüyor. fesuphanallah.
ben : ??.. hıhı evet çok kullanışlı kesmişsin abi ellerine sağlık hadi iyi akşamlaar.
bi daha gitmedim bu adama. zaten ilk kez gitmiştim devretmiş önceki herif zor bulduk kolay kaybettik. ve o gün devamlı müşterisi olmam için işin bokunu çıkarmıştır. ben 30 yıldır bu mesleği yapıyorum bilmem ne.* abartısız 5 kere kontrol etti saçları. kalktım gidiyorum dur diyor bi saniye yine bakıyor falan, 8 kere olmuş mu diye soruyor. zaten gitmeye üşeniyorum, tıraşlar yine izmir'e kaldı yani vizeden finale kestiririz artık.
bir kere de itiraz etmeyle sonuçlanmamış soru sorulduğunda zaten cevap belli olduğu halde salak bir ifadeyle bakarak kafa sallayıp evet iyi olmuş gibi kelimelerin mırıldanılmasından ibaret olan garip durum.
uzağı görmede sıkıntı yaşayan insanların ışık hızında "güzel olmuş" babında bir cevapla geçiştirdiği eylemdir. amına koyayım arkadaş 2.5 numara miyop astigmatla yoldaki levhaları zar zor okuyorum, nasıl bir eleştiri getirmemi bekliyorsun ki?
2,5 luk miyop halimle gösterdiği ensenin durumunu zerre kadar sezemediğim halde eline sağlık usta sen bu işi biliyosun resmen şaheser gibi göt kaldırıcı cümlelerle geçiştirdiğim eylem. bir gün farkedecekler ama dur bakalım nereye kadar.