kuzey afrika'nin yerli halkidir. arap degillerdir, dilleri berbericedir (bkz: berberice) ve bu dilin kendine ait bir alfabesi de vardir. berberice, cezayir'in ucuncu resmi dilidir. bu kadim topluluk tarih boyunca super guclerin etkisi altinda kalmis, ozellikle araplardan azlasiyla etkilenmistir.
Libyada darbeci hafterin arkasında da arap yayılmacılığı ve milliyetçiliği ve bunu destekleyen suud ve bae gibi arap ülkeleri vardır. Tıpkı mısırda bir zamanlar general nasır olduğu gibi.
--spoiler--
Aslında bu ülkelerin çoğu köken olarak Arap değildir. Hatta halen nüfusunun çoğunluğu Araplaşmamış ülkeler olarak; Cibuti, Komorlar, Somali ve Moritanya’yı sayabiliriz. Bu ülkelerin Arap Birliğine üye olma sebebi nüfusun çoğunluğunun Müslüman olması ve islam’la birlikte yoğun bir Araplık propagandasına maruz kalmalarıdır. Aynı şekilde aslında Afrika’da hiçbir Arap ülkesi yoktur. Mısır, Libya, Tunus, Cezayir, Fas, Sudan gibi ülkeler Arap kökenli olmadıkları halde zaman içerisinde islam’ın etkisiyle Arapçayı ve Araplığı kabul etmeleriyle Araplaşmışlardır.
Günümüzde Arap Birliğine üye Kuzey Afrika ülkeleri köken olarak aslında çoğunlukla Kıptî, Berberî ve Tuareg’tir. Bu halklar; Araplar tarafından islam yoluyla asimile edilerek Araplaştırılmışlardır. Ancak halen Araplaşmaya karşı direnen Kıptî, Berberî ve Tuareg milliyetçi akımları mevcuttur. Bu akımlardan özellikle Berberî milliyetçiliği Cezayir ve Fas’ta Berberîceyi ikinci resmi dil ve ilkokul düzeyinde ikinci eğitim dili olarak kabul ettirmeyi uzun mücadeleler sonunda başarmışlardır.
Kuzey Afrika’daki Arap yönetimler; Berberi, Kıptî ve Tuareg halklarına yönelik yoğun baskı ve sindirme politikaları uygulamaktadır. Bu politikalara rağmen Araplaşmaya ve Arapçılığa karşı halkların direnişi kararlılıkla sürmektedir. Bu arada Beberîler kendilerine “Amazigh” derler. Anlamı da “Özgür insan” demektir. Umarız Berberiler, Arap yayılmacılığı ve Arap asimilasyonuna karşı gerçekten özgür insanlar haline gelirler.
Malum gündem libya olunca berberiler hakkında biraz bilgi şart oldu. Zira pek çok kişi berberileri bedevi araplarla karıştırıyor. Hayır, berberiler arab değildir. Berberiler eski kadim kuzey afrika halkları ve yerlileridir. Bunlardan başka yine kuzey afrikada yerli halklardan olan kıptiler ve tuaregler de vardır.
Berberiler, bugünkü Mısır, Libya, Tunus, Cezayir ve Fas'ı içine alan Kuzey Afrika'nın bilinen en eski yerli halkıdır. Bazı mağara resimlerinin bulunmuş olması, Berberiler'in bu paleolitik toplulukların soyundan gelmiş olabileceği tezini güçlendirmektedir.
Berberiler, Kuzey Afrika'ya yayılmış olan eski bir kavim. Çok eski zamanlardan beri, Berberiler Kuzey Afrika'da yerleşmiş bulunuyorlardı. Araplar bunların oturduğu bölgeye "Mağrib" adını vermişlerdi. Berberilerin oturdukları saha, Libya'dan Atlas Okyanusuna ve Akdeniz'den Orta Nijer ve Senegal'e, hatta Kızıldeniz'e kadar uzanan bir durumdaydı.
Bu geniş coğrafyada göçebe ya da yarı-göçebe olarak kabileler halinde yaşayan Berberiler arasında bir dil birliği olmasına karşın, Kuzey Afrika’ya egemen olan Fenike, Kartaca, Roma, islam ve Osmanlı kültürlerinden farklı biçimlerde etkilenmiş olmaları nedeniyle kültürel çeşitlilik gözlenir. Geniş çöl bölgelerinin kültürel temasları sınırlaması nedeniyle Berberi kabileleri arasında yüzlerce farklı lehçe konuşulmaktadır.
Bölgede 7. yüzyılda yaşanan islam yayılması sırasında islamiyeti benimsemişlerdir. 12. yüzyıldaki Bedevi yayılması ise bir çok yerleşik Berberi kabilesinin göçebe ya da yarı-göçebe yaşam biçimine geçmesine yol açmıştır.
Fas,cezayir ve tunus'un da çoğunluğu berberidir ama arap diye bilinir çünkü araplar yıllarca berberileri sindirmeye ve asimile etmeye çalışmıştır lakin son zamanlarda bir berberi kabilesi tuaregler başarılı bir şekilde kültürünü korumayı ve diğer berberilere berberi olduğunu hatırlatmıştır.
Berberi ismi aslında Romalıların bu topluluklara bir çeşit yakıştırması ve bilindiği kadarıyla bu halkın bireyleri bu isimden bir şekilde rahatsızlık duyuyor. Özgür insan tabirini sahipleniyorlar. Bildiğimiz kadarıyla ispanya’yı işgal eden Orta Çağ Arap kültürü, o bölgeye Arap Müslüman kültürünü ve Arapça’yı kabul eden Berberiler tarafından taşındı,zaten endülüs emevileri yıkıldıktan sonra murabıtlar,muvahhidler gibi has berberi ama dini acıdan islamlasmış devletler kuruldu
Bugün özellikle Fas ve Cezayir nüfusunun oldukça baskın bir kısmı (%65 – %75) berberi nüfusundan oluşmakta. Ancak bizim bildiğimiz anlamda turistik berberi gruplar ise bütün bir Kuzey Afrika coğrafyasına dağılmış bulunuyor. Çivit renkli giysileri, devam ettikleri göçebe hayatları ile hala Kuzey Afrika coğrafyasını adımlayan daha küçük boyutlu kabileler de mevcut.
Peki çoğunluğu Berberi olan Fas ve Cezayir’i niçin Arap olarak bilmekteyiz? Bunun aslında çok da şaşırtıcı olmayan bir nedeni var. Arapların bölgedeki politik üstünlüğü ve bölgedeki kültürel baskınlığı bu duruma kaynaklık ediyor.
Arap siyasi azınlığının Berberiler karşısındaki sindirme politikası yüzyıllardır süregelmekte. Son yıllarda "Ay ışığı" olarak adlandırılan Kuzey Afrika’nın batısında berberilerin ulusal kimliklerini koruma ve baştan yaratma çabaları hız kazanmış durumda. Fas ve Cezayir okullarında berberilik müfredatta bulunuyor. Hatta bu hakkı kazanmak için 2000’lerin başlarında bölgede bazı gösteriler de yapılmıştı.
Kuzey Afrika'nın kadim halkıdır. Başkaları tarafından genellikle Arap sanılmaktadırlar. Çoğu Cezayir ve Fas sınırları içinde yaşar.
Augustinus, Tarık bin Ziyad, ibni Battuta da bu halktandır.