büyük sahra'da, libya'da, moritanya'da yaşayan berberice konuşan halktır. ama birbirlerinden çok farklılıkları vardır tek ortak yanları dilleridir. aşağı mısır!dan kuzey afrika'ya inmişler ve romalılarla savaşıp, direnerek bağımsızlıklarını korumuşlardır. isimleri latince "barbarlar" anlamında "barbari" sözünden gelmiştir. yaşadıkları bölgeyi araplar ele geçirince islamiyeti kabul etmişlerdir. buna rağmen töre ve dillerinden vazgeçmemişlerdir. incelemelere göre zengin sözlü edebiyata sahiptirler. masallar, efsaneler, öyküler, şiirler... konu olarak genelde; aşk, savaş, dost arası çay içme zevkini anlatan şiirler dikkat çeker.
tıpkı türkler gibi göçebe kökenli oldukları için geçmişten kalma benzeri alışkanlıklarını yeni dinlerine sokmuşlardır. büyü, sihir, nazar vesaire gibi şeyler şöyle veya böyle popüler islam'da yerini bulmuştur.
Kendilerine berber denmesinden bildiğim kadarıyla pekte hoşnut olmayan halktır berberi yakıştırmasının kaynağı hakkında farklı görüşler mevcuttur bunlardan bazıları kelime kökünün barbardan veya berbere(koyun melemesi,kuru gürültü)den geldiği doğrultusundadır berberi kelimesini karşılayan gerçek sözcük amazigh dir amazigh ler tamazight çe konuşurlar
kuzey afrika'nın asıl sakinlerinden olmalarına rağmen berberilerin nereden geldikleri tam olarak bilinmemektedir.
berberiler daha çok fas ve tunus'un güney bölgelerinde yaşamaktadırlar.berberilerin kendilerine ''ımazighen'' dedikleri bilinmektedir.
Kuzey Afrika'nın kadim halkıdır. Başkaları tarafından genellikle Arap sanılmaktadırlar. Çoğu Cezayir ve Fas sınırları içinde yaşar.
Augustinus, Tarık bin Ziyad, ibni Battuta da bu halktandır.
Berberi ismi aslında Romalıların bu topluluklara bir çeşit yakıştırması ve bilindiği kadarıyla bu halkın bireyleri bu isimden bir şekilde rahatsızlık duyuyor. Özgür insan tabirini sahipleniyorlar. Bildiğimiz kadarıyla ispanya’yı işgal eden Orta Çağ Arap kültürü, o bölgeye Arap Müslüman kültürünü ve Arapça’yı kabul eden Berberiler tarafından taşındı,zaten endülüs emevileri yıkıldıktan sonra murabıtlar,muvahhidler gibi has berberi ama dini acıdan islamlasmış devletler kuruldu
Bugün özellikle Fas ve Cezayir nüfusunun oldukça baskın bir kısmı (%65 – %75) berberi nüfusundan oluşmakta. Ancak bizim bildiğimiz anlamda turistik berberi gruplar ise bütün bir Kuzey Afrika coğrafyasına dağılmış bulunuyor. Çivit renkli giysileri, devam ettikleri göçebe hayatları ile hala Kuzey Afrika coğrafyasını adımlayan daha küçük boyutlu kabileler de mevcut.
Peki çoğunluğu Berberi olan Fas ve Cezayir’i niçin Arap olarak bilmekteyiz? Bunun aslında çok da şaşırtıcı olmayan bir nedeni var. Arapların bölgedeki politik üstünlüğü ve bölgedeki kültürel baskınlığı bu duruma kaynaklık ediyor.
Arap siyasi azınlığının Berberiler karşısındaki sindirme politikası yüzyıllardır süregelmekte. Son yıllarda "Ay ışığı" olarak adlandırılan Kuzey Afrika’nın batısında berberilerin ulusal kimliklerini koruma ve baştan yaratma çabaları hız kazanmış durumda. Fas ve Cezayir okullarında berberilik müfredatta bulunuyor. Hatta bu hakkı kazanmak için 2000’lerin başlarında bölgede bazı gösteriler de yapılmıştı.
Fas,cezayir ve tunus'un da çoğunluğu berberidir ama arap diye bilinir çünkü araplar yıllarca berberileri sindirmeye ve asimile etmeye çalışmıştır lakin son zamanlarda bir berberi kabilesi tuaregler başarılı bir şekilde kültürünü korumayı ve diğer berberilere berberi olduğunu hatırlatmıştır.