yıllardır gidilen berberin, bu artık dükkanın malı oldu, bir yere gidemez mantığıyla kafasına göre takılması, kesim esnasında gerekli özen ve dikkati sarf etmemesi nedeniyle değiştirilmek istenmesi, ama önünden geçerken göz göze gelirsek ne derim, ne hissederim korkusu ile değiştirilememesi, kaderimse çekerim diye düşünülmesi, arada berberin haşlanması.
iki tarafı boklu değnektir. hem, aylardır belki yıllardır merhaba dediğiniz, samimi olduğunuz berberinize kelek yapmış gibi oluyorsunuz(aslında yapmıyorsunuz) hem de du bakam yeni berber nasıl kesecek saçcağızlarımızı *
çözüm arama çalışmaları sürerken saçların göte kadar uzamasına neden olabilir. en iyisi, bir ufak vodka devirdikten sonra bir anda gaza gelip başka berbere gitmektir. artık eski dükkanın önünden geçerken de peruk takmak gerekecektir. olur o kadar..*
bunun özünde atalarımızın "gelen gideni aratır" sözünün olması kuvvetle muhtemeldir. bir de kuaföre saçın son halini gördükten sonra beğenmedim diyememek insanın içine oturmaktadır.
yıllardır aynı berbere giderken birgün arkadaş önerisi ile başka bir berbere gidip. nasıl keseceğini ve ne istrediğinizi güzelce anlatmanıza rağmen, kafanızın götünüzden daha götü bir hale dönmesi sonucunda sahip olduğunuz korkudur. *
müthiş bir ikilemdir. yıllardır gidilen berberin saçı gerektiği gibi kesmediği farkedip, lakin diğer berberlere gidip de en azından standartı olan saçı berbat etme riskini göze alamamaktır. hüzünlere gark eder. *
