Berber koltuğuna oturduğum zaman, ilk olarak raflarda duran ürünlerde ki kadın resimlerini sayarım. Hani jolelerde, saç boylarında olan reklam yüzleri.
-bir, iki, üç, heaa şu köşede de bi tane varmış, etti dört...
Sonra en güzelini falan seçerim içlerinden. Çocukluğumdan beri kendi kendime uydurup oynadığım bir oyun.
orospu çocuğuna denk gelirseniz yarrağı yediniz, demektir. saçlarınız uzayana kadar sikimtrak bir saç ile gezersiniz. bir de utanmadan: "eğer güzel saç stili istiyorsan git 90 lira ver, sosyetik kuaföre git." der. pişkin pişkin sırıtır. aynı devlet dairesinde çaresizlikten çalışan devlet memurları gibidir bu türleri. ama bunlardaki sıkıntı şu mevzudan ayrıdır. normalde devlette çalışan türleri amına kodumun boku tost yeyip, çok ders çalışır ve hayatta hiç bir zaman başkasının güdmemesi dışında kendisi kendi kararlarını veremeyecek kadar moron olurlar. tabii böyle olunca da anası babası doktor, hukukçu ol, imam ol diye zorlar bu moronları bunlarda robot gibi fikirsiz düşüncesiz, hayalsiz, bir şekilde hayatlarını devam ettire ettire ülkecek güzel kabul edilen bir bölümü kazanır tabii bu kişiler sözüm meclisten dışarı kendi istekleriyle bu bölümlere gelmezler. doktor olan candan eder, hukukçusu hayatını karartır, imamı dinden eder ki, işte bu berberleri ayıran durum berberler öyle üniversite vs. okuma gibi bir durum olmaz bunlar okumaz, düşünmez. bunlar bulundukları mecrada insanların saç sakal vs. yani kendi tarzlarını belirledikleri bu ince, hasas mevzuları kendi sikimtrak hayatlarıyla ve yanı sıra da akli olarak işsizliklerinden dolayı mahvederler. Kısacası kaş yapayım derken göz çıkartırlar. Güzel ülkemden insan tortuları
Erkeklerde sadakat dir . Sırf kendi berber ine traş olmak için 30 km yol gitmektir. Yok abi yok adam yavaş yavaş kesiyor saçı ama insan yine de vazgeçmiyor. Varsa berber değiştirebilen konussundur.
Edit : pişmanım . Rezil etti ak.
çocukluğumdan beri değiştirmediğim kişi. sırf aynı adam tıraş etsin diye 3 saat yol gidiyorum şehir değiştiriyorum. sanırım benim kadar sadık müşterisi yoktur.
bulunduğumuz semte yeni bir berber açılmıştı. tabi bende mesleğim gereği hemen koştum yanına tanıştım, iş yerine girdim adamı bir gördüm. ulan adamda bir tip var sanki berber olmak için yaratılmış. ismi de mahmut.
elimi uzattım bana hoşgeldin kardeşim ben mahmut sadece makas kullanırım dedi. * ne alaka lan tipimde neler kullanıyorsun abi diyen bir hal mi vardı anlamadım.
o an ingilizce alt yazılı film izliyormuş gibi geldi şerefsizim. welcome brother, my name is mahmut. only i use scissors. tabi bundan sonra güldüm. muhabbet ettik laf lafı açtı adamla hemşeri çıktık. zaten anormal olduğundan ve bizim oraların adamına benzediğinden samsunlu olduğunu anlamıştım. tabi böyle olunca daha bir kanım ısındı. o zamandan bu zamana kadar hep mahmut abinin yerine giderim güzel keser saçı, özenir. baştan savma iş yapmaz. sen 1 diyorsan o 2 yapar. fakat son zamanlarda bana takar oldu. maddi sıkıntı mı yaşıyor ne. 15 tl ye kestirdiğim saçı 25 e keser oldu. bugün ki muhabbetten anlamalıydım arabayı değiştirecekmiş. neyse değiştirsin helali hoş olsun sonuçta yılların emektarı. beni hoşnut ediyorsa verdiğim para da hakkıdır. hem omzuma da yaslamıyor.
Bugünlerde istanbul'da ne kadar berber -lüks semtlerdeki "saç stilistleri" hariç tabi kıyamam- varsa muhakkak bir iki tane suriyeli kalfa çalışıyor. Adamlar doğuştan mı berber, yoksa bu Türkler nasıl olsa koyun gibi, kırpsak da bi şey anlamazlar mı diye bu sektöre dalıyorlar bilmiyorum.
1.geneli fas ve cezayir olmak üzere kuzey afrika'da yaşayan bir kavimdir. berber dili, arapça ile beraber fas'ta resmi dildir.
2.saç kesimi yapan kimse. çoğu berber dükkanında illa david beckham, marco reus, brad pitt veya kıvanç tatlıtuğ resmi çıkar. istediğiniz saçı da verebilir, hayal kırıklığına da uğratabilir.
Evde beş dakikada olacağın sakal traşını okşaya okşaya yarım saatte yapar da sesin çıkmaz.yine de rahattır o koltuk babana bile anlatamadığın her bir bokunu berberine anlatırsın.