kuaför salonu büyüktür, berber dükkanı ufak bir oda kadardır.
kuaför salonu soğuktur, berber dükkanında her daim yanan soba vardır.
kuaför salonunun dizaynı göz kamaştırır, berber salonunda göz kamaştıran tek şey ustura jiletidir.
kuaför salonunda lüks koltuklar vardır, berber dükkanında ise eskimiş iskemleler
kuaför salonunda birbirinden kalın dergiler vardır, berber dükkanında ise günlük gazeteler.
kuaför salonunun duvarlarında saçları şekilli erkeklerin fotoğrafları vardır, berber dükkanında ise berberin tuttuğu takım posteri.
kuaförün övünç kaynağı salonun büyüklüğü, dizaynıdır, berberin ise duvarda asılı ustalık belgesi. (belgedeki fotoğraf bıyıklı ve aslan yelesi saçlıdır.)
kuaför müşterisine pek bir ikramda bulunmaz. berber ise duvardaki konuşma aparatı yardımıyla müşteriye çay söyler.
kuaför salonunda yabancı müzik çalar, berber dükkanında ise ferdi tayfur, orhan gencebay.
kuaför 20 lira alır, berber 5 lira alır ve söylenen çayda cabasıdır.
kuaför salonunun ismi ingilizcedir, berber dükkanının ismi berberle aynıdır.
kuaför müşterisini tıraş ederken pek muhabbet kurmaz, berber ise fenerbahçe'den girer, küresel ısınmadan çıkar.
kuaför camdan pek bakmaz. baksa bile sadece bakar geçer. berberin bir gözü camdadır, yoldan geçen diğer esnafla makara yapar, taşak geçer.
kuaför kola dayar, berber de kola dayar. *
belli yönlerden ayrılsalar da önemli noktalarda fikir birliğine varan ikilidir.
aynen mahalle berberleri gibi en tikky kuaförler de, piyasaya çıkan onca yeni ürüne ve kozmetik ıvır zıvıra karşın sakal traşını; traş sabunu, traş fırçası ve ustura yoluyla yaparlar. traş köpüğü kullanan ya da mach 3 ile sakal kesen kuaför yoktur. olsa da kimse gitmez herhalde...
onca değişen şeye rağmen bu bir meslek andıdır, gizli bir yemindir.
başka bir boyutu daha var bu tartışmanın. gerçekten klas işler yapmış, seçkin diye tabir edilen ve en iyi erkek kuaförleri arasında gösterilen kişiler kendilerine "berber" denilmesini ister. gocunmaz.
aynısı modacılarda da vardır mesela, barbaros şansal mesleğini terzi yamağı olarak tanımlar, modacı, moda duayeni, üstadı olarak değil.
ama kenar mahalle kuaförleri kendilerine berber denmesinden hoşlanmazlar.
-berber sen hangi tip istersen iste saçı kendi kafasına göre keser, kuaför sana uyar.
-berbere 'abi ne yaptın , amına koydun saçın' diyemezsin, kuaföre dersin.
-berber saç traşından sonra 'saçlar yıkanacak mı?' diye sorar, kuaför sormaz.
-berber her traştan sonra iğrenç kokulu parfümden sıkar sormadan, kuaför sıkmaz.
-berber mahallenin güzel abilerindendir, kuaför yabancı.
-berber her zaman tercihimdir. kuaför sadece özel günlerde.
-berber süregelendir,kuaför değişiklik bağbında denenen.
-berber tabelasının altında isim olur ve bu isimler genelde salih,erdal ve birol triosudur,kuaförde isim yoktur.
-berber çırağı naif,boynu büküktür,ego şöförü gömleği* giyer,kuaför çırağı ya da her kuaför çırağı adeta ehlileşmiş,muhasır bir sincan bir demet çocuğudur,elinde hiç mesaj gelmeyen 1100* telefon vardır.
-berberde siz istemeden ince belli bardakta demleme çay gelir,kuförde plastik bardakta poşet çay servistir.
-her berberin önünde 3 minik iskemle~sanıyorum dükkan açmak için koşul bu
~ ve bir tavla vardır,kuaförün önü sigara içen ciks çıraklarla doludur.
her şey güzel her şey şık müthiş bir ala(turka)(franga) karşılaştırması yaptık amaa şu gerçeğide belirteyim:
