Küçüktür o, miniciktir hatta. Tıraş olmaya gitmeyi hiç istemez orada yaşadıklarından sonra. Ama gitmesi gerekir. O tahtaya oturmak kahreder minik yüreği. Sonra bir de enseye şaplağı yedi mi tamamen dünyası yıkılır.
birileri ona annesinin kucağında viyaklayarak saç kestirdiği günleri hatırlatıp büyümekte olduğunu söylerse kaybolacak hüzündür. dilerim tüm hüzünleri böyle olur.
tahta koltuğa oturtulmakla da kalmamakla birlikte kesilen saçların gözyaşlarıyla birleşmesine neden olan çocuğun hüznüdür.sonra o küçük saçlar enseyi kaşındırır,acınası durumdur.