--tdk--
1. -i Yürüme işini yaptırmak, yürümesini sağlamak
2. Gerektiği gibi yapmak, uygulamak
"işlerini eskisi gibi yürütüyorlar."
3. hukuk Bir yargıyı yerine getirmek, uygulamak
4. nsz Kabul edilmesi veya tartışılması için bildirmek, açıklamak, öne sürmek
"Mütalaa yürütmek. Muhakeme yürütmek."
5. işinden veya bulunduğu yerden çıkarmak
"Seni, teğmene bel bağlayıp girdiğin bisküvi fabrikasından nasıl yürüttülerdi." - H. Taner
6. Habersiz olarak almak, çalmak
"Bizim kalemi yürütmüşler."
--tdk--
t'nin cümlede çok aykırı durması iki yöne sevketmiştir beni.
birincisi keçiören belediyesi adayı kasıtlı olarak ironi mi yapmakta?