Oysa 1 Ocak 2021'de benzinin litresi 7,30 liraydı.
Peş peşe gelen ve halen süren zamlar ilk günlerde araç sahiplerinde bir tereddüte yol açtı.
Başta istanbul olmak üzere kimi büyükşehirlerde trafikte gözle görülür rahatlamalar yaşandı.
Ancak bu rahatlama özellikle istanbul'da kısa sürdü.
Megakentte geçmişi aratmayan trafik yoğunluğu artık neredeyse günün her saati görülüyor.
Öyle ki bu yoğunluk trafiğe çıkanlar arasında "Demek ki çok insanda para sorunu yok ki benzin fiyatlarına aldırmıyorlar" şeklinde yorumlara neden oluyor.
28 Mart 2022 tarihli haberlerde yer verilen Türkiye istatistik Kurumu (TÜiK) verileri de yaşanan yoğunluğun nedenleriyle ilgili fikir veriyor.
TÜiK'in son verilerine bakıldığında haberin yapıldığı tarihe kadar olan son bir yıllık süreçte istanbul trafiğine 247 bin 415 yeni araç eklendi.
istanbul'daki araç sayısı mart ayı itibariyle 4 milyon 688 bin 22'ye yükseldi.
Yani pandemi sürecinde istanbul'da araç alımlarını azaltmadığı gibi tersine toplu ulaşımdan sakınılması yeni otomobil alımlarını tetikledi.
Türkiye'deki özel araçların beşte biri istanbul'da
Toplu ulaşıma ilginin arttığını aktaran Ilıcalı, "Pandemi öncesinde istanbul'da toplu ulaşım kullananların sayısı 7 milyondu. Bir aydır bu sayı yine yakalandı. TÜiK verilerine göre istanbul'da özel araç sayısı da arttı. Türkiye'deki özel araçların beşte biri istanbul'da. Sürekli dışarıdan iş veya seyahat amacıyla gelenler de oluyor. Sonuçta dünyanın en kalabalık şehirlerinden biri" şeklinde konuştu.
"insanlar zamlara karşı bağışıklık kazandı, alışkanlıklarını sürdürüyorlar"
Tüketici Birliği Federasyonu Başkanı Avukat Bülent Deniz de önceki gün yapılan benzin zammının ardından insanların öncekiler gibi istasyonlara akın etmediğini anımsattı.
Deniz, "Enflasyonist ortamda bir süre sonra insanlar durumu kanıksıyor ve bağışıklık kazanıp alışkanlıklarını sürdürüyor" yorumunu yaptı.
"Toplu taşımanın ucuz olmaması da dezavantaj"
Deniz, bunun yanında özellikle istanbul'da toplu taşımanın da ucuz olmadığını aktararak, "4 kişilik bir aile, toplu taşımayla bir yere gitmeye kalksa maliyeti neredeyse araçla gideceği maliyete varıyor. Bundan dolayı insanlar aracını kullanıyor. Sonuçta bir daha inip binmiyorlar, daha az yoruluyorlar" diye konuştu.
Açıkçası incelenmesi gereken önemli bir olay. Bir taraftan bize ekonominin ne derecelere geldiğini gösterirken bir yandan da insanların bazı alışkanlıklarında asla vaz geçemediğinin güzel bir örneği. Tabi işin diğer yüzü de var. Özellikle istanbul gibi şehirlerde araba kullanımın ister istemez bir ihtiyaç olduğunu unutmamak gerek. Bunun yanında ürünlerin taşınması için gereken maliyet artacağı için bu da az çok tüm fiyatlara yansıyacaktır. Ne yazık ki ülkemizde her şey dört bir yandan getirildiği için benzin fiyatlarının artması her şeye etki ediyor.
bir arkadaşım şöyle diyordu "yaa piaget, biliyor musun insanın arabası olması ne kadar güzel bir şey, seni her türlü tehlikeden, dedikodudan koruyor. markete bile arabayla gidiyorsun"
benzine gelen zamlardan sonra şöyle demeye başladı: "yaa piaget, eskiden araba beni koruyordu şimdi ben onu korumaya başladım, 200 tl ye azıcı benzin alıyorum artık. kapının önünde bekliyor. her yere yürüyerek gidip gelmeye başladım."