Mutlu olmak.
Evet, mutlu olmak lazım.
Yollara bakıp, dünyaya bakıp "dünya bizi kıska, Türkiye çağ atladı, ekonomi çok iyi, kriz mriz yok, zaten ben hep 50 liralık alıyorum, gıda enerji vb pahalılık cehapeliler, ekonomide ki durum Amerika, terör için PKK fetö suçlu" diye düşünmek.
Dün ekonomistin birini dinliyorum ve enteresan bir yorum yaptı. Akaryakıt zamları ötvden karşılanmakta ama bir süre ( yerel seçimler ) sonra bu uygulama bitecek, bitince de alış veriş merkezleri dolup tasacak dedi.
Evde ısınma çok pahalı olunca alış veriş merkezlerinde ortak alanlarda yaşayacak insanlar diyor.
Dizel araç kullanmak ve dizel araca teşvik etmek ama petrol zamlarından etkilenmemek istiyorsanız o çok zor işte. Yediğimiz, içtiğimiz herşeyi etkiler akaryakıt zamları. Eğer (bkz: mandıra filozofu) gibi bir hayat yaşamıyorsanız da etkilenmemeniz mümkün değildir.
Siz istediğiniz kadar benim arabam yok, ben arabamı çok sık kullanmıyorum vs. Gibi bahanelere sığının zamdan etkilenmemeniz mümkün değil sadece daha az etkilenirsiniz. Bugün marketlere gittiğiniz de 3 ay öncesine göre %40-45 civarı daha fazla ödeme yapıyorsunuz bu nasıl etkilenmemek. Tabi ki bu zamların tek nedeni akaryakıta gelen zam değil ama hic etkisi olmadığını söyleyemeyiz.
Gerçi halkımızın bir kısmı; hep 50 liralık mazot aldığı gibi belki hep 100 liralık market alışverişi yaparak etkilenmiyordur.
kalan yolu yürüyerek gitmektir. örneğin, son benzin zamlarından dolayı uçup giden km lerinizi yürüyerek aradaki farkı kapatabilir, hem de çaktırmadan spor yapmış olursunuz. yeter ki padişahım çok yaşasın.
