bensen o bizsiz onlar

entry30 galeri0
    30.
  1. kitabı okuyup yorumlayan sözlükten bir arkadaşın;

    "genel olarak hikayenin güzel olduğunu, hatta film bile yapılabileceğini ama üzerinde biraz çalışılması gerektiğini, kitabın tamamında imla hatasının yok denecek kadar az olduğunu, beni tebrik ettiğini, iyi bir iş çıkardığımı, satışların iyi gitmesini umduğunu"

    söylediği kitap. mailinde ayrıca anlamadığı noktaları sormuştu. cevapları verdikten sonra bir kez daha okumuş ve taşlar yerine oturmuş. anlamak için iki kere okumak gerektiğini söyledi. benim de tavsiyem, ikinci okumayla anlaşılmayan nokta kalmayacaktır. yine de anlamadığı yerler olanlar bana bir şekilde ulaşıp sorabilir.

    mesela en çok anlaşılmayan noktalardan biri 22. ve 23. sayfalarda geçen cadı hikayesi. buradaki cadı Evze, yatalak adam ise kocası reyat. bu da bir ön bilgi olarak burada dursun.
    0 ...
  2. 29.
  3. Dün aksam elime geçen, bugün kahvaltıdan sonra başlayıp az önce bitirdigim kitap. Bi kitabı bi okuyuşta bitirebilecegimi rüyada gorsem inanmazdim. Şurası da bitsin burası da bitsin derken baktım roman bitmiş. acayip akıcı, sürükleyici bir hikâye. Şimdi anlatıp surprizini bozmak istemiyorum ama böyle roman okumamistim daha önce. Kaç kere hadi be dedigimi hatırlamıyorum. Sonunu da çok güzel bağlamış. Hikâyenin felsefi bir derinliği var. Boş bir kitap değil kesinlikle.
    Gelelim begenmedigim noktalara. Zeka soruları hoşuma gitmedi. Yanı bi romanda olması hoşuma gitmedi. Aslında özellikle gazete ilanındaki parola harika birşey ama ne bileyim romanda bu kadar ağırlık verilmesi konsantrasyonumu bozdu. Daha dengeli olabilirmiş. Bir de karakter sayısı çok fazla. 140 sayfalık romana 30dan fazla karakter koymuş. Taniyana kadar baya zorlandim. Bunlar dışında çok çok beğendim. ikinci romanını gorursem anında alacağım.
    1 ...
  4. 28.
  5. zeka seviyesi (bkz: etek giydiği için patrondan fırça yiyen çalışan) basligindan da gorulebilecegi gibi bir erkegin etek giymesiyle ilgili mizah yapmaktan ote gidemeyen saskolozlarin bok attigi kitap.
    haspam sanki okumus begenmemis de zir zir zirliyor. ne yapsin adam, ölü taklidi mi yapsin. tabii ki kitap yazmissa tanitimini da yapacak. bak mesela sen aklinca ayar vermeye calisip entry sayisini artirmasan fark etmeyecektim bile. bugun siparis veriyorum. sayende kitap bir tane daha satti. mutlu musun aglama duvarina iseyen saskoloz!
    2 ...
  6. 27.
  7. yazar kişisinin hakkında en son yaklaşık bir ay önce entry girdiği, sadece ilk çıktığı günlerde kitaplarla ilgili birkaç başlığa bir şeyler yazmakla yetindiği kitap.

    bir twitter fenomeninin kitabıyla ilgili paylaşımda bulunmasının heyecanını sözlükle paylaşmak da bu yazarın en doğal hakkı olsa gerek.

    (adam tetikte bekler gibi ne zaman kitapla ilgili bir şey yazsam hemen damlıyor, "gerçek hayatta tanıdığım ve bana gıcık olan biri mi?" diye düşünmekten kendimi alamıyorum.)
    8 ...
  8. 26.
  9. Yazar kisisinin zibilyon kez uplayarak veya her basliga bakiniz vererek, okutmaya calistigi kitap.

    Ulan bu kadar cabayi ikea katalogu icin yapsan best seller olmustu simdiye.
    3 ...
  10. 25.
  11. (16.300 küsur takipçisi olan barış t'nin kitapla ilgili paylaşımı)

    https://twitter.com/hokka...status/631123283723853824
    2 ...
  12. 24.
  13. "olasiliksiz" bende iz birakan bir eserdir ama bu kadar benzeştiklerini fark etmemiştim. fark ettigimde de is isten gecmisti.
    ama icerik olarak benzeşmiyorlar.
    2 ...
  14. 23.
  15. Hayırlı olsun.

    Duygulandıran kitaptır.

    Darısı benim başıma.
    1 ...
  16. 22.
  17. Konusu ilgi cekici, hayirli satislar iyi yazmalar diledigim yazarin kitabidir.
    1 ...
  18. 21.
  19. ibnenin birinin 1 puan vermiş olduğu kitap.

    ee orospu çocuğu. okumadığını biliyoruz. ne diye piçlik yapıyosun ?

    git google playde uygulamalara 1 ver yorumun yukarda gözüksün diye. d&r senin neyine ?
    2 ...
  20. 20.
  21. 19.
  22. kitabın kapağı olasılıksız'ın kapağını çağrıştırmıştır.

    başarılar dilediğimiz kitaptır.
    2 ...
  23. 18.
  24. bugun romanla ilgili ilk geri donusu aldim. okuyup bitiren bir arkadas bana ulasip yorumlarini bildirdi.

    begenmis, cok farkli bir anlatim tarzinin oldugunu, bunun hosuna gittigini soyledi. bilmecelerin cogunu bilememis ama cozumleri gorunce begenmis. sonunu biraz kisa kesmemi begenmemis. biraz daha surebilirmis. ama butun dugum sonda cozuldugu ve şok surprizler sona saklandigi icin simdi tekrar okumayi planliyor. "altinci his" filmindeki gibi hissetmis kendini. baska yorumlar da var ama spoiler vermemek icin paylasmiyorum o kisimlari. baska okuyanlar olup da yorumlarini paylasirsa sevinirim.

    tanim: yazarinin heyecanla yorum ve elestirileri bekledigi roman.
    2 ...
  25. 17.
  26. yazarının tüm olumsuz ve acımasız eleştirileri kabul edebileceği ama henüz kitabı okumamış biri tarafından "vasat" denilmesine anlam veremediği roman.

    ayrıca yine yazarının girmiş olduğu 750'den fazla entry'den sadece üç beş tanesinde ve sadece romanla ilgili olanlarda romana bakınız verildiğinin altı da çizilmeli.
    1 ...
  27. 16.
  28. aynı yazar tarafından "işten çıkarken adama ingilizce am günü yağ"

    başlığı hariç bütün başlıkların altına yazılan,

    muhtemelen vasat kitap.

    (bkz: şimdiye kadarki en zor zeka sorusu)

    başlığının altında bile var.

    oof off...
    1 ...
  29. 15.
  30. Neredeyimben nickli yazarın kitabıdır.
    hayırlı olsun abi, darısı benim başıma. En kısa zamanda da temin etmeye çalışacağım. Daha birçok kitabında başarılar dilerim.
    3 ...
  31. 14.
  32. aynı yazar tarafından hakkında 1375 tane entry girilen kitap.
    1 ...
  33. 13.
  34. romandan rastgele bir bölüm: (ölememek de kötü olabiliyormuş bazen.)

    "Adam korku içinde. Yok yok, bu anlık bir korku değil. Gelip geçici bir duygu patlaması değil. Korkuyla yaşıyor ve buna alışamamış bir türlü. Uyurken bile gelip o cadının kendisini yastıkla boğacağını düşünüyor. Ki bu onun için bir kurtuluştan başka bir şey değil. Zaten söylenmelerden, küfürlerden kurtuluş yok. Uyanıkken görülen kâbus gibi bir şey bu. O surat; mide bulandırıcı, dehşet verici o surat. Kırışıklıklardan gözleri, burnu, ağzının yeri belli değil. Yanakları neredeyse üzerine eğildiği zaman ağzının içine düşecek. Kafasında sayılabilecek çoklukta -azlıkta mı demeliydim- saç teli var. Onları da başörtüsüne hiç benzemeyen bir tülbentle kapatmaya çalışmış ama becerememiş. Yüz bilemedin yüz elli, belki de iki yüz yaşında bir cadı. Evet, o burun ancak bir cadıda olabilir. Dilini uzatıp ağzına çekse ısırabileceği, hatta karnını doyurabilecek kadar büyük ve uzun burnu. Yere paralel sırtından bahsettim mi? Kalçasından sonrası neredeyse üçgen oluşturmak için yere uzanıyor. Oradan kafası çıkıyor işte. Zaten bacaklarıyla kafası arasında çok bir mesafe yok. Arada bir yerlerden zorla çıkabilmiş kollar var çarpık çurpuk. Sırtında kambur değil bir dağ taşıyor. Patlak gözlerini göz kapakları örtmüş, alın derisi de üstünde yeleğin üzerindeki kazak gibi duruyor. Bu cadı onu korkutan. Hareket edemiyor adam. Kendini Hawking’e benzetiyor ama onun kadar şanslı olmadığı kesin. Yatakta öylece uzanmış, kolları yana açılmış, başının arkasına koyulmuş yastık sayesinde etrafı az çok görebiliyor. Görebildiği tek şeyse o cadı. Yemeğini veren, altını temizleyen o kadın. Bazen temizlemiyor o ayrı. Bu da cadının işkence yöntemlerinden sadece biri. Vücudunu hissedebilse cadı daha çok şey yapacak belki. Gelip arada bir ağzına o iğrenç lapayı tıkıyor, sonra bir yerlere kayboluyor ama tekrar geldiği zaman işkence tekrar başlıyor. Yıllardır bu böyle. Ne zaman kurtulacak bu işkenceden? Arada düşünüyor; “Acaba öldüm de cehenneme mi düştüm? Bu da benim zebanim mi?” diye. Gerçi belki cehennemi hak edecek şeyler yapmış olabilir ama hayatında cenneti hak edecek şeyler de vardı. Böyle mi olmalıydı? Artık hayatındaki en mutlu anlar… Peh! Mutlu anmış. Ne mutlu anı! En az korktuğu, canının yanmadığı anlar o cadının yanında olmadığı anlar. Aslında çok denedi ölmeyi ama başaramadı. Yapabileceği tek şey nefesini tutmak. Tutuyor tutuyor devamı gelmiyor. Ölememek de kötü olabiliyormuş bazen. Sabah akşam ettiğin tek duanın ölebilmek olduğu bir hayat. Hayat mı dedim? Peh! "
    1 ...
  35. 12.
  36. distopya sever bir okur olarak elimdeki kitaplar bittikten sonra okumaya niyetlendiğim kitaptır.
    2 ...
  37. 11.
  38. yazım aşamasında bilim adamlarıyla görüşmeler yapılan, içinde geçen herşeyin bilimsel temellere dayandığı ve olabilirliği konusunda fikir birliğine varıldığı roman.
    0 ...
  39. 10.
  40. yeni çıkmış. okumak lazım.
    1 ...
  41. 9.
  42. her önüne gelenin kitap yazdığı bir ülkede olduğumuz doğru. kitap yazmaya niyetlenenlerin bununla ilgili bir eğitim almış olması; bol okuması; dile hakim olması; sözel, sayısal ve duygusal zekasının iyi olması gerekir. bunların dışında başka kriterler de sayılabilir. yayın dünyamızın bir kitap çöplüğüne dönmesini ben de üzülerek izliyorum.
    0 ...
  43. 8.
  44. 142 sayfalık kitap mı olur? kısa hikaye mi yazıyosun? senin için zor bi eleştiri ile başlıcam ama sayfa sayısını en az ikiye katlaman gerekirdi. konusunu hiç bakmadım ama bol bol satman dileğimle.

    bi de (genel olarak amatör yazarlara seslenicem) kitabın adı gerçekten kitapla uygun olsun

    ayrıca (yine genel olarak amatör yazarlara sesleniyorum) bilim kurgu adı altında çok da uçuk hikayeler vermeyin. okuma zevki kalmıyor insanda.
    1 ...
  45. 7.
  46. Her önüne gelen kitap yazıyor diye düşündüren kitap. Belki de iyidir. Okuyacaklar düşünsün.
    2 ...
  47. 6.
  48. kitabın yazarı tüm acımasız eleştirilere açıktır.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük