kısa boylu, pörtlek gözlü, her zaman bir planı olan, manipulasyon ustası, yakışıklı olmayan ama bilgisi ve zekasıyla izlyenleri kendisine hayran bırakan karizmatik lost karakteri.
adadaki dengeleri ve iktidar hırsını gözününde bulundurarak türlü oyunlarla, her iki tarafın zayiatlarına sebep olmuşü ardından bütün etkilerini kaybederek yularını locke'un eline vermiş karakter; fakat nedense herifin oyunculuğundan mı nedir müthiş bir ilgi ile izlemekteyim.
'sana kaç kez tekrarlamam gerekiyor john, benim her zaman bir planım vardır' repliğiyle lostta harikalar yaratan karakter.
ve ensonunda jacobu da öldürdü ya, helal sana ben.
tabii ki bir insanın vurulması, öldürülmeye çalışılması hoş değil. özellikle de bir çocuğun vurulması kesinlikle kabul edilemez. ancak benjamin linus vurulunca orgazm oldum be sözlük. o derece sevindim yani. o an sayid'i kucaklayasım öpesim geldi tüm kıllarına rağmen.
--spoiler--
yazarın kişisel notu: spoiler in sonunda başka bir şey yazılmayacaksa neden spoiler in bittiğinmi gösterme zorunlulugu hissettiğimi anlayamadım. neyse konumuz bu değil.
Son bölümlere doğru "etkinliği iyicene azaldı..öbür dünyaya yol göründü sanırsam" demememize yol açan..ancak son bölümde Jacobs'u darma duman ederek " vay anasını bakalım daha kimleri öldürecek ?." diye bizleri düşündürüp yeni bölümleri daha da merak ettiren kişilik...
ilk 4 sezonun aksine 5.sezonda sürekli itip kakılan garibanlara oynayan 16 bölümün 13 ünde yüzü gözü dağınık dolaşan dharma initative mensubu karakter.
Dizi basladigindan beri hep kafalardaki soru isaretlerini arttiran kisi olarak taninan karakter 5.sezon itibariyle bu ozelligini kaybetmis bulunmaktadir. Artik onun yerini john locke'un aldigini soyleyebiliriz.Gerci dizinin bitiyor olmasinda da bunun payi var ama eski benjamin daha bir izlenesi daha bir cezbediciydi,simdi bir havasi kalmadi; siradan bir karaktere donustu malesef.
Lostun ilk fragmanında görüp "Ablaa 20 yaşında bi çocuk bulmuşlar adanın içinde artık onlarında bir esirleri var" diye manyak gibi bağırıp sonra bölümü izleyip "a.k. ne 20si en fazla 35 bu??!!" dersiniz! Gerçek yaşını öğrenince "h..strrrrrr" diye bir tepki oluşabilir normaldir.
"We Are Good Guys Michael" derken yüzündeki tebessüm içimi ısıttı desem "Ha s.ktir lan ordan!" diyemezsiniz çünkü bi an için gerçekten ona "You are good guys Ben" diyesim geldi (gerçek adını biliyordum.
Bakışlarıyla bile ben gülme krizine sokan Michael Emersonun canlandırdığı dışarıdan her ne kadar p.zev.nk görünsede aslında çok gariban bir karakter yaşamadığı kalmamış aile sevgisinden mahrum kamış bir adamdır zavallı Benjamin.
Gariban benjamin'i ilk henry gale olarak tanırsınız. 3. sezon dvd kapağında resmini görüp tanımayıp "Şu sacıta benzeyen adam kimm??" diye bir soru oluşur kafanızda... Halbuki o benjamindir. Benjaminin puşt olması onu dizideki favori karakterim yaptı ama sonunda değişti ve beni bunalıma soktu... Çünkü ben onu bir p.zo olarak sevmiştim ve o anında değişti ve sonunda da öldü. Adam iyi biri olmanın mutluluğunu yaşayamamıştı.
Bakışına, duruşuna, laflarına, ses tonuna, lafları koyuşuna, saçına ve boyunun selviliğine bakacak olursak hepsi ilginç ve bence karizmatik :)
edit : cehaletimin kusuruna bakmayınız Benjamin Linus ölmemiştir, bana öldü denilmişti.
lost dizisini 4. ve 5. sezonlarda neredeyse tek başına taşımış karakterdir. 5. sezonun son bölümünde ne kadar aciz durumlara düşse de her zaman bir planı vardır onun.
izlediğim tüm yapımlardaki bana göre en başarılı kötü karakterdir.