Açev(anne çocuk eğitim vakfı) tarafından 2002 yılında hazırlanmış ve Trt'de yayınlanmış olan çocuk programıdır.Programda çocukların %60 bilişsel gelişimi,%20 sosyal ve duygusal,%18 çocuk yetiştirme bilinci ve %2 çevre bilinci hedeflenmiştir. Program ilk başta 65 bölüm olarak hazırlanmıştır ve programın reytinglerinin yeterli olması sayesinde ikinci ve üçüncü 65 bölümlük kısımlar çekilmiştir.
aşkı sanki bir çocuğa teklif eder gibi ele alan, muhteşem bir bülent ortaçgil parçası. bir çocuk var ve karşısındaki insana beni seviyor musun diye sormadan önce, her koşulda onunla oynayıp oynamayacağını soruyor. masum aşklara çok yakışan bir şarkı.
şarkı sözleri;
Su olsam, ateş olsam
Göklerdeki güneş olsam
Konuşmasam taş olsam
Yine de oynar mısın benimle
Susulsam, kusur olsam
Ağızdaki küfür olsam
Doğuştan esir olsam
Yine de oynar mısın benimle
Sayılmasam kaç olsam
Topraktaki güç olsam
Aptal gibi suç olsam
Yine de oynar mısın benimle
Benimle oynar mısın
Benimle oynar mısın
bu da şarkının en sevdiğim versiyonu. teoman ile seslendiriyor;
yıllar sonra arşivimi düzenlerken tekrar keşfettim gurup şurup şarkısı. nasıl da duygulandırıyor bu nostaljiyi yaşamak. bu duyguyu hissederken bunu hangi amaçla koyduğumu da hatırlamış oldum *
cuma akşamı gittiğim adeta bir maç edasıyla üstümüzde forma boynumuzda atkı tezahuratlar yaptığımız bir film oldu. içinde beşiktaş olduğundan objektif yorum yapamayacağım iyi kötü bir sinema kültürüm olduğunu söyleyebilirim ancak kültürümü filme girerken kapıda bıraktım. neyse fazla uzatmanın manası yok aşkımız uğruna arşınladığımız semtimiz beşiktaş'ı beyaz perdede görmek çokça güzeldi.
tanım: her beşiktaşlının "sinemada" görmesi gereken filmdir.
Türk sinemasının başarısız olduğunu düşündüğüm halde dün gece gitmiş olduğum filmdir. Sıkıcı bir kurguya sahipti. Oyunculuklar kötüydü. Ama beşiktaşı konu alması ve erkek görünümlü bir kız çocuğunu ele alması bakımından farklı bir teması vardı. umarım başarılı olur.
az önce izlemiş olduğum film. bir beşiktaşlı olarak elbette beklentilerle gittim, ama gördüğünüz tek şey o çarşının ve takımın güzelliğinden ibaretti sadece. filmdeki kurgu ve kesintiler çok göze batmaktaydı. resmen montajla sahneler atlanmış gibiydi. senaryonun kasvetinden söz etmek bile istemiyorum. en sevdiğim sahne ise filmin son sahnesidir. * düğün sahnesinde haydi kalk ayağa şarkısına geçişleri on numaraydı... inönüye ve çarşıya emeği geçtiği için, tarihi kayıt altına aldıkları için emeklerinin karşılıklarını almalarını diliyorum..